Eğreti bir saygınlığın müptelası gece

Esrikli ayazın da yanılgısı:

Surların dibinde çöküntü şehrin

Bir şair mahlası

Küpeştesi yeknesak şiirlerin

Bir hanım edası ile süzülen hece hece

İçimde kırılan sazın o mahzun sesi.

 

Şimdi diri bir sancı olmak vardı:

Kaygısı şiirin sinerken tenime

İçimde pala bıyıklı imgeler

Sözüm ona her birinin duyulmaz nidası

Oysaki boşlukta çıkan bir yangın her gece

Gecenin şerri de aşktan kopuk zümresinde

Sevda yoksunu dilinde her hecenin

Menevişlenen sair hücre

Düş kalpazanı ömrün de bekası

Soluk teninde yaz mavisinin

Yine ağrırken mevsim

Ağıtlar yakan Haziran güncesinin soluk efkârı.

 

Biten ağaç dibinde yalnız bir çiçek

Biriken yüreğin dehlizinde

Gömmeden yaşamayı şerh düşen

Ölümlü benliğin solgun niyazı

Bir de Tanrının sunumu her yeni yenilgi

Savrulan beyitlerin tozu dumana katan sihri

Aşiyan yollarında kayıp bir sevgili.

 

Görmeden kazıdığım yüreğe lehçe lehçe

Mırıldanırken ismini sair gece

Dumanı tüten bir bardak çayla

Yendiğim efkârı sadece aşkın dilinde

Gelip geçen bir sihir

Kayıp silueti ile ömrün

Devre arası bir hüzün

Kapış kapış somurtan bir çehre

Oysaki ben önceleri böyle değildim, dercesine.

 

Şimdi toplayıp da tası tarağı

Göçmek vardı başka bir mevsime

Yanan yüreğin küle dönen enkazıyla

Serinleten bir yaz yağmuru gibi

Tutuk dilimin esrarı sönerken yazdığım her şiirde.

 


( Bir Yalnız Çiçek... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 14.06.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.