Dört Tarafım Deniz şiirinin devamı ve son.
Bir kadeh rakıyla ayrılmıştık egenin
O zeytin gözlü kızlarından
Bir gün batımı idi
Baldırlarını yalarken ege denizi
Datça Muğlada iki denizin hikayesini barındıran Deveboynu 9 metre lik fenerinden.
Yine bir kadeh kırmızı şarapla merhaba
Anakaramızın en guneyindedir
rodos ve girit adaları ayrıca anılmalı
Kızılada feneriyle güzel adalarımızın koylarında dolaşmali
1910 yılında imari yapılmıştır
Patara KAŞ uğurluyor akdenizin doğusuna gidecek olanları
5 metre dir yüksekliği.
Taşlık burnu feneri rakım olarak en yüksektir bakışları
Artık bir çoğunda bulunmayan lojmanıyla kumlucada dir.
1945 yılında imar edilen Bababurnu feneri Antalya da Alanya fenerini görecek olanlar ilerlemeli doğuya doğru
Rakım olarak en yüksek ikinci fenerdir.
Mersin Anamur fenerine de ugramalı derim.
Pupayelken...
Şehrin merkez feneri Mersin feneri adıyla anılmaktadır
Adananın yolları taştan yarîm sen çıkardın beni baştan...
Yada yaşar kemal in ince memedi
Karataş feneriyle Adana'mıza merhaba diyelim.
Ceyhan Nehrinin denize döküldüğü bölgede dir
Akincinin tam karşısında yani.
Akıncı feneri Iskenderun ıskenderiye mi demek gerek
Bu topraklar ki deniziyle karasiyla büyük geniş uygarlıkların ve eserlerin sulak coğrafyasıdır.
Hatay'ın en son ilimiz olması ayrıca da anılmalı...
Atatürk'ün vasiyeti isteği böyleydi ki kalsa
savaşarak alacağı son toprak olacaktı..
Hatay şimdi O hatay değil san ki.....
Körfez feneri ışığında
Yani son fenerle hoşçakalın
Fener olun!!!
Despidanya....