Bayramda sılaya gel, eş- dostunla kucaklaş,
Toplumdan uzaklaşma, yaklaş, daha da yaklaş,
Baldan da tatlı olur, hep birlikte yenen aş,
Kurşun dökülür kurşun, gözlerinin ferine
Bayramda gitmek olmaz tatil beldelerine.
Kıyametler yaşanır, oba ve hanemizde,
Bu hali hoş görmezler babamız, annemiz de
Bu ne örfümüzde var ne de ananemizde,
Deli der sana deli, fikir sorsan birine,
Bayramda gitmek olmaz tatil beldelerine.
Hiç mi hiç affetmezler mezardakiler bile,
Kınayıp cümle- âlem, dile düşersin dile,
Kendini mahvedersin sen bu iraden ile
Bu yaptığın yaramaz ne ölü ne dirine
Bayramda gitmek olmaz tatil beldelerine.
Yaptığın bu menfi iş, kendini inkâr olur,
Akrabalık bağları kopar, çürür ve ölür
Herkes ile aranda dağ ve duvar örülür
Denizde yanmaktansa, çık yaylaya serine
Bayramda gitmek olmaz tatil beldelerine.
Yetmez mutlu olmana arabalar ve katlar,
Aile mozaiğin bin bir yerinden çatlar,
Yabancılaşır gider, torunlarla evlatlar
Bir israfa bak bir de alnındaki terine,
Bayramda gitmek olmaz tatil beldelerine.
Bir küçük kaçamağın bedeli olur ağır,
Yarınlarını çalar, açmış olduğun çığır
Mesafeler koyulur ve herkes senden soğur,
Düşün, iyi bir düşün, dalıp dalıp derine
Bayramda gitmek olmaz tatil beldelerine.
Hicran acısı ile günlerdir özlüyorken
Kimi düğün ederken, kimi de sözlüyorken,
Dostların, sevdiklerin yolunu gözlüyorken,
Bir an olsun kendini koy onların yerine,
Bayramda gitmek olmaz tatil beldelerine.
Yanık Ozan, köye git iznin var ise şayet,
Kurbanın etlerini aça- yoksula pay et,
Ölen ve kalanları eyle bir bir ziyaret,
Her bayram torunları götür dedelerine
Bayramda gitmek olmaz tatil beldelerine.
Muhammet AVCI