BEN HIRSIZ DEĞİLİM

 

                      Ahmet AYAZ

         Gaziantep Güneş Gazetesi 23 Nisan 2019

……………………………………………

 

 

       Arkadaşımın küçücük kızı Perihan, “Baba ben  büyüdüm. Artık beni okula yazdır” deyip duruyordu. Ben de, arkadaşıma,  yazdır artık perihan’ı  okula. Perihan büyüdü, okumak istiyor dedim. Babası Perihanın elinden tutarak alıp  ilkokul 1. sınıfa   kaydını yaptırdı. Aradan çokça zaman geçmeden Perihan,  babasından bisiklet  istemeye başladı. Okul eve yakın, Pazar günü ben okulun bahçesinde bisiklete binerim diyordu. Babası  öğretmeni ile görüştüğünde, öğretmeni babasına bisiklet al, Perihan okumayı çok seviyor. Bisikletle eğlenmek istiyor, okulumuzun bahçesinde bisiklete binip gezer deyince, babası Perihan’a bir bisiklet aldı.

       Perihan geçen zaman içinde okudu  ve  babasının hizmetli olarak çalıştığı bir okula müdür yardımcısı olarak ataması yapıldı. Hizmet böylece devam ederken Perihan Hoca bekar arkadaşı Hülya Hoca  ile bir tek oda bekar evini kiraya tuttular.  Akşamları bekar  arkadaşı ile çay içip  sohbet ederken,  ev sahiplerinin bekar kızları, Gülistan da sohbetlerine katılıp beraber çay kahve içmeye başladı. Bu üçlü arasında basbayağı bir samimiyet ilerledi. 

       Birbiri arasındaki samimiyet devam  ederken,

bir gün Perihan Hoca  ile arkadaşı Hülya Hoca maaş günü maaşlarını alıp eve indirdilar.  Birkaç gün sonra eve baktıklarında  her ikisinin de paraları yerinde yoktu. Bir süre düşündükten sonra bu  paraları ev sahiplerinin kızı Gülistanın aldığından şüphe ettiler.  Bir gün geçmeden gülistana “Gülistan bak bu eve biz  üçümüzden başka hiç bir kimse girmiyor. Sana para  lazım olunca  bizim paraları almış  olabilirsin. Eğer aldınsa bize iade et. Biz  seni polise vermek istemiyoruz. Eğer  polise verirsek el  aleme karşı ayıp olur. Annene  , babana da söylemeyiz” dedi.  Gülistan “Ne olursunuz anneme, babama söylemeyin, ben hırsız değilim. Ama paranızı ben aldım, Hemen getireyim dedi.”. Perihan Hoca soruyor. “Gülistan, senin hırsız olmadığını biz biliyoruz. Fakat bu paramızı niçin aldın?” Deyince, “Gülistan, biz yedi kardeşiz.  Babam hangimize para yetiştirip de giyecek alsın. Annem ile babamı da sayarsak 9 nüfus ediyor. Siz maaşlarınızı alıp  kendi başınıza yaşıyorsunuz. Üstünüze başınıza alıp, kendi keyfinize göre, güzel güzel giyiniyorsunuz. Ben size baktıkça içim eriyor, acı  çekiyorum. Paranızı üzerime elbise almak için aldım” dedi. Perihan Hoca “O zaman senin ile üçümüz  bir anlaşma yapalım. Biz bu olaydan anneni babanı haberdar etmeyeceğiz. Sen yarın çarşıya  gideceksin, nerede beğendiğin ayakkabı, nerede hoşuna giden pantolon, manto, kazak vs varsa yerini belirleyeceksin. Biz cumartesi günü gidip sana  o giyecekleri alacağız. Parası bizden olacaktır. Artık  biz üçümüz kardeş olduk” dedi.

       Gülistan ertesi sabah çarşıya inip kendine yarayan giyeceklerin yerlerini  belli  etti. Cumartesi günü üçü çarşıya inip Gülistanı gönlüne göre giydirip annesine  getirdiler. “Bak  anne, aldığımız giysiler Gülistana yakışmış mı? Gülistanın annesi “Ahhh Ah güzel kızım. Güzel olmuş, Gülistana yakışmış ama,  Kaç taksit ile aldınız? Taksitleri ayda kaç lira ödeyeceğiz?. Babası  ödeyebilecek mi? Olur ki ödeyemez, size mahcup olur”  dedi, Perihan Hoca “Yok yok anne, biz bu giysileri Gülistana borca almadık. Biz kardeşiz anne. Gülistana biz hediye olarak aldık. Sen borç için merak etme. Bundan sonra da  giysileri  eskidikçe biz alacağız” Deyince, Gülistanın annesi hıçkıra hıçkıra ağlayarak Perihan  Hocanın boynuna sarıldı ve öpmeye başladı. Daha sonra teşekkür ederek Perihan Hocayı kucaklayıp bağrına bastı ve tekrar ağlamaya başladı. Gülistanın annesinin ve Gülistanın ağıtları heyecandan bir türlü bitmek bilmiyor.   Akşam olunca yemeklerini yedikten sonra,  Gülistan yine Perihan Hocanın kapılarını çaldı. İçeriye girdikten sonra, yine “Ben hırsız değilim hocam, vallahi, billahi ben hırsız değilim diye saatlerce ağladı. Gülistan kızımız. Perihan Hoca İle ev arkadaşı Hülya Hoca da, Gülistana sarılıp ağlamaya başladılar.  Sonra bu üçüz kardeşler,  Evlendiler, ev sahibi, çocuk sahibi oldular.  Ama  birbirilerini hiç unutmadılar. Ortada bir baki dostluk kaldı, bir baki kardeşlik  kaldı.

       Gülistanın “Hocam ben vallahi hırsız değilim” sözleri,  Perihan Hocanın sanki beynine yazıldı, Bu sesi senelerce rüyalarında duymaya başladı. Cadde ve sokaklarda gezerken, okula giderken kulaklarına hep  o ses geliyordu. Gece yarısı defalarca uykudan uyandığı oldu, büyük bir heyecanla.

( Ben Hirsız Değilim başlıklı yazı Ahmet AYAZ tarafından 23.04.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.