Çoğu zaman duyarız ''Türk ya da Müslüman olan bilim insanı mı var dünyada?''
Var sevgili dostlar, var!
Yeter ki; birazcık merak edin. 
Yeter ki; biraz araştırın.
Eliniz tuşlara değdiği anda; değişik alanlarda onlarca isim çıkıyor karşınıza.
Üstelik Türk olmakla, Müslüman olmakla gurur duyan; ülkesinden çok uzaklarda olmasına rağmen, yüreği bu topraklarda atan onlarca bilim insanımız var.
Geçenlerde tesadüfen bir video çıktı karşıma. Daha önce ismini duymuş olmama rağmen onunla ilgili hiç bir bilgim yoktu. 
İzlediğim programlardan ve hakkındaki yazılanları okuduktan sonra onu tanıdım.
Tam bir haftadır araştırma yapıyorum.
Bilim insanı kimliğinin yanında; memleketine ve dünyaya ait ne varsa merak eden bir araştırmacı O.
Korkusuzca olayları irdeleyip, toplumlarla paylaşan biri o.
Doğru bildiklerini kıvırmadan, çekinmeden söyleyen yürekli bir adam O.
Kimyacı, moleküler biyofizikçi ve biyokimyacı...
Bizden biri...
Sıcak, samimi, mütevazı, beyni büyük bir Türk Bilim insanı OKTAY SİNANOĞLU.
Bilim dünyası ona TÜRK EİNSTEİN'ı diyor.
Birazcık hayatından bahsetmek gerekirse:
25 Şubat 1935 yılında Babası Türkiye Başkonsolosluğunda görev yaptığı sırada İtalya'nın Bari şehrinde dünyaya gelmiş.
1939 yılında II. Dünya Savaşı'nın başlamasının ardından aile Türkiye'ye dönmek zorunda kalmış. 
Oldukça zor geçen yıllarda Oktay Sinanoğlu,  TED Ankara Kolejine girmiş ve buradan birincilikle mezun olmuş.
1953 yılında okul bursu ile gittiği ABD'de Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nin Kimya mühendisliği bölümünden başarıyla mezun olmuş. 
Yüksek lisansını MIT (  Massachusetts Institute of Technology) de yapmış ve ilk ödülü olan Sloan Ödülü'nü kazanmış. 
Doçentlik tezini tamamlamasının ardından Berkeley'de kuramsal kimya alanında doktora yapmış.
1960'ta Connecticut eyaletinin New Haven kentinde bulunan, ABD'nin üçüncü en eski üniversitesi ve en prestijli okullarından biri olan  Yale Üniversitesinde öğretim üyesi olmuş. 
1 Temmuz 1963 tarihinde henüz 28 yaşındayken kimya alanında  Yale Üniversitesinde "Tam Profesörlük" unvanını alırken; aynı zamanda "20. yüzyılın En Genç Öğretim Üyesi" unvanının da sahibi olmuş.

1964 yılında Yale Üniversitesinde Teorik Kimya bölümünü kurmuş. 
Yale'deki görevi boyunca, "Atom ve Moleküllerin Çok-Elektron Teorisi" , "Çözgeniter Kuramı", "Kimyasal Tepkime Mekanizmaları Kuramı" , "Mikrotermodinamik" ve "Değerlik Kabuğu Etkileşim Kuramı" çalışmalarını gerçekleştirmiş. 

1988 senesinde, laboratuvar ortamında birleştirilecek olan kimyasalların, birleştirmenin ardından nasıl tepki vereceklerini ön görebilmek amacıyla, kendi geliştirdiği matematik teorilerine dayanan devrimsel bir yöntem olan ve "Sinanoğlu İndirgemesi"olarak adlandırılan yöntemini yayınladıktan sonra, 37 sene çalıştığı Yale'den emekli olmuş. 

Yale'de çalıştığı süre boyunca, çeşitli Türk üniversitelerine, TÜBİTAK'a ve Japan Society for the Promotion of Science(JSPS)'ye danışmanlık yapmış. 
1962 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi mütevelli heyeti Oktay Sinanoğlu'na ''Danışman Profesör'' unvanı vermiş. 

1975 yılında çıkartılan özel kanunla bu kez devlet tarafından kendisine ''Cumhuriyet Profesörü'' unvanı verilmiş. 
İki kez NOBEL'e aday gösterildiği halde, malum nedenlerden dolayı alamamış ama 1966'da Kimya dalında "TÜBİTAK Bilim Ödülü"nü, 1973'te Kimya dalında "Alexander von Humboldt Research Award"ı ve 1975'te "International Outstanding Scientist Award of Japan"ı kazanmayı başarmış. 

1973'te T.C. Özel Elçi olarak Japonya'ya gönderilmiş. 
 Yale'den emekli olmasının ardından 2002 yılına kadar Yıldız Teknik Üniversitesinde Profesör olarak çalışmış. 

Sinanoğlu birçok bilimsel kitap ve makaleye imza atmış. 
 "Hedef Türkiye" ve "Bye Bye Türkçe" gibi eserlerinde dünyanın Türkiye'ye bakışını ve en hassas olduğu Türkçe eğitimin önemini dile getirmiş.

Yaşamı boyunca Kuantum mekaniği'ne birçok katkıda bulunmuş ve P.A.M. Dirac'in de üzerinde uğraştığı ancak çözemediği "Kuantum mekaniği'nde Hilbert uzayının topolojisi ve içerdiği yüksek simetrileri" problemini çözmüş. 
Benim onun en dikkatimi çeken tarafı, hiç kuşkusuz toplumumuzda bir Türkçe bilinci oluşturmaya çalışması ve Türkçe'mizin yabancı dillerin istilasından kurtarılması gerektiğini savunması oldu. 

Gittiği her yerde; eğitim dilinin Türkçe olması, yabancı dilin takviyeli olarak öğretilmesi, Türkçede bulunan yabancı kelimelerin yerine Türkçe kelimelerin kullanılması gerektiğini ısrarla vurgulamış.
Bazı sözlerin, ona ait olduğunu görür görmez anlayabilirsiniz.

''Büyük mеsеlеlеr, büyük sorunlar, küçük adımlar ilе çözülür.'' 
''Efеndim, gönlü sağlam olmayan adamdan bilim adamı çıkmaz.''
''Hеr haysiyеtli ülkеnin еğitim dili kеndi rеsmî millî dilidir.''
''İnsanın mutlu olabilmеsi için, çеvrеsinе bir katkıda bulunması gеrеkir.''

''Türkiye'nin vе Türk’ün dеftеri dürülüyor! 
Ey, ciğеri sağlam kalabilmiş vatan sеvеrlеr, nеrеdеsiniz?''
Oktay Sinanoğlu gençliğe çok önem vermiş ve onlar için de özel söylemlerde bulunmuş.

1. Türkiye’de adet haline gelmiş göstermelik işlerden kaçının
2. Sırf üniversite bitirdi desinler diye, ananız babanız Amerika’da mastır yaptı diye övünebilsin diye yüksek öğrenime gitmeyin. Sonunda ancak kendinizi kandırırsınız
3. Temel gayeleriniz, kendinizin ufak çıkarları ötesinde, kendiniz dışında, bu ülke, bu ulus, Türk dünyası, Avrasya, insanlık için olsun
4. Büyük hedefler için çalışın. O zaman, kendi durumunuz da kendiliğinden düzelecektir
5. Maddiyat ve maneviyatı dengeleyin. Birinin diğerinin önüne geçmesine izin vermeyin
6. Formülünüz "bilim + gönül"dür. Bu iki kanadın biri eksik olursa; ne kendinize, ne de insanlığa hayrınız dokunur
7. Gündelik siyaset, çıkar grupları, dışarıdan güdümlü gizli veya açık cemiyetlerden uzak durun
8. Atatürk’ün dediklerini bol bol okuyun, onları işte bu günler için demiş, yazmış. Türkiye'nin şerefli, refahlı, itibarlı ve bağımsız geleceği için Atatürk yolumuzu çizmiştir
9. Dış ülkelerden, onların yerli kuyruklarından medet ummayın. Gayeleri bize yardımcı olmak değil, Türk adını tarihten silmektir
10. Dünyanın neresinde olursanız olun, kimliğinizi, Türk dilini, Türk tarih ve kültür bilincini, binlerce yıllık geleneğini kaybetmeyin. Dış ülkelerde ne kadar kimliğinizi korursanız yabancılar da size o kadar itibar edecektir
11. Başkasını taklit etmeyin. Kendi yolunuzu çizip azimle yürüyün. O zaman herkes sonradan sizi taklit edecektir
12. Eğitimde önce bir meslek, gerçek bir beceri, bir altın bilezik sahibi olmaya bakın. Ne yaparsanız yapın en iyisini yapın. Siyasetçinin, bilim adamının en kötüsü olunacağına tamircinin parmakla en iyisi olun
13. Yurt dışında olsanız bile Türk okuluna, eğitimin Türkçe verildiği okullara gidin
14. Çeşitli konulara merak sarın, not için çalışmayın
15. O meslekte yararlı olacak bir yabancı dili öğrenin. Bülbül gibi konuşup yabancıdan ayırt edilemez hale gelmek hiç şart değil
16. Unutmayın ki Türk olmak bir kafa gönül işidir. Türk kültürüyle, diliyle, ata sevgisiyle Türk’tür. Kültür genleri, Irk genlerinden daha önemlidir
17. Vatanı, milleti için her türlü fedakarlığa hazır bir taban gerekiyor. Yapılacak iş hızla bu toplumun yeniden kaynaşmasına, bilinçlenmesine, vatanını, milletini kendisinden önce düşünen insanların çoğalmasına önayak olmaktır

OKTAY SİNANOĞLU 19 Nisan 2015 tarihinde Amerika'nın Florida Eyaleti'nde hayatını kaybettİ.
ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE BİR KEZ DAHA ÜLKEM VE İNSANLIK İÇİN YAPTIĞIN HER ŞEYE  SONSUZ TEŞEKKÜRLER.
SAYGIYLA, MİNNETLE MEKANIN CENNET OLSUN HOCAM!

Saygılarımla
Sebahat Karagöz
19 Nisan 2019
( Türk Einstein Oktay Sinanoğlu başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 19.04.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.