Hâsılın izindeyim belki düş öncesi
iklimin
Güncesiyim:
Safi hüzün, metin olsam da içimde
biriken
Dalya diyeceğim ömür kadar sırnaşık
işte
Devingen yüreğimde notasız şarkılar
Fink atan sevdanın da izini sürer
Karanlık akşamlar.
Oysaki fakirim ve ekmeğim umut:
Yüklendiğim mevsimin dillenen
tomurcukları
Yankısı duyulmuyor da üryan
rüyaların:
Aşkına sadık bir elemin tarhındayım
Çeperinde her gölgenin saklandığım
Ve saklı tuttuğum niyazlarım
Katında kabul görse keşke Allah’ın.
Tırsak çoğu gölge
Tırsak işte korkak Yahudi misali
Dikilmişler yan yana:
Haris ve kindar cüretlerin alfabesi
Oysaki d/okunaklı bilirdim her insan
yüreğini.
Dokuyorum aşkı şakıyan kanaryanın
Sesinden kıskandığım…
Okuyorum satır satır
Belki bir yatır kadar masum sandığım.
Sandığımda ölü beyitler saklı
Çeyizi yüreğin kanaviçeli bir şiir
bazı bazı
Akla ırak bir totem;
Sanrı yüklü kozamda
Bitimsiz özlem.
Neye dair kim bilir?
Şifresi kayıp çoğu şiirlerimin
Aklıma mukayyet olmakla övündüğüm
Ve sıra dışı yalnızlığın köküne
Kibrit suyu döktüğüm.
Ilıman bir sesle çağıyorum bilinmezi
Ayaklarına kapandığım rahmetin
izindeyim
Yürek yamalı bohça;
Aşk hepten Pandora’nın kutusu.
Uzun boylu düşlerim ve endamlı da
vazgeçişlerim.
Nereden nereye azizim?
Sen sağ ben selamet olsak bile
Yetmez ki bize bunca şirin lahza:
Aklın sınırlarında
İhlal edilmiş umutlarım
Bir de yorgunluğum had safhada.
Balyoz yemişçesine yürek
Attığım sanrılar ve hüzün kürek
kürek.
Uyumsuz addedilen bir fani belki
kibirden ve kinden ayrı
Sanrıların mezhebinde
Uyumsuz yüreğimle
Aştığım sınırlar
Bir de çatlamazdan önce sabır taşı.
Uyuduğum kadar uyamadığım,
Sanıp da sarmalında gizemin
Şarkıları sakındığım gözlerinden
Şehla yürekli şiirlerimin
Ayrık otu mezhebinden bir düş olmaya
hazırım
Ve nazırım,
Her nöbet tuttuğumda
Çektiğim eziyeti yok sayıp
Şükrettiğim dokusunda hidayetin
Ben bir çınar ağacıyım
İçimdeki her canlı
Kabıma sığmadığım bazı bazı
Ölümü yok saydığım
Ölümüne sevdalı.