Ey vicdan ve merhamet
yoksunu Yar!
Sana meftun bu
gönlümü ağlatma hazin hazin!
Küstürdü beni bana,
her türlü cilve ile nazın.
Göreceksin vakti
zamanı geldiğinde,
Ne yaparsan yap, akord
tutmayacak senin de sazın!
Ey vicdan ve
merhamet yoksunu yar!
Yeter artık çek
elini yakamdan, gelme bu kadar üstüme!
Ölürsem senden neler
çektiklerimi yazsınlar sevda büstüme!
Kaldırdım teslim
bayrağını ceylanımsı gözlerinle gör artık!
Üç günlük bu fani
dünyada bana yaptıkların çok zor geliyor nefsime.
Ey vicdan ve
merhamet yoksunu yar!
Bana karşı biraz
merhametli biraz vicdanlı olsan ne kaybedersin!
Tarihe mal olmuş
zalimlerden de betersin.
Ben buralarda, Karadeniz’de
gemileri batmışlar gibi, çarnaçar olmuşken,
Sen de aşkın sevda
bahçelerinde şen şakrak güle oynaya gezersin.
Ey vicdan ve
merhamet yoksunu yar!
Senin bana bu
yaptıkların, hangi dinde, hangi mezhepte var?
Uçsuz bucaksız Koskocaman
bu dünyayı etmişsin bana dar!
Zalimliğin, güzel duygu
ve düşüncelerimi, uğratmış dumura,
Gül sevdalısı
bülbüller misali, çektiriyorsun bana ha bire ahu zar.
Ey vicdan ve
merhamet yoksunu yar!
Ne olur Allah
peygamber aşkına beni bana bırak!
Beni sana getiren
yapyakın yollarımı etme ıpırak!
Kendimi bildim
bileli sen ustaların ustası oldun,
Sevda atölyelerinde bıraktın
beni bile bile her daim çırak.
Ey vicdan ve
merhamet yoksunu yar!
Üç maymunu oynayamayacağımı
bilmene rağmen oyna diyorsun!
Bunu asla ve asla
yapamayacağımı sen de çok iyi biliyorsun.
Binmişsin şeytanın çelikten nallanmış en rahvan atına,
Zalimliği şiar
edinmişler gibi hep arkamdan beni kovalıyorsun.
Ey vicdan ve
merhamet yoksunu yar!
Her şeye rağmen sana
olan sevgi ve muhabbetim her geçen gün artıyor,
Sevilenler sevenlere,
boşu boşuna celalli ve haşin bakıyor.
İşin kolayına
kaçılmadan yaşanan aşk ve sevdalar,
Sevenin asil ve
yufka gönlüne, ağılı paslı hançerler saplıyor.
02/Nisan/2019