Bu nasıl yara bilemedim 
gül yüzünü dönmüyor 
ay sitemkar bana 
ömrüm kanıyor 

Özlemim kıyamette yankılanır 
toprak bağrında suya hasretim 
mahşer girdi cehennemle arama 
cehennem ki şahit olmasın sevdama 

Bu nasıl yara bilemedim 
beni bir meçhule sürüyor 
gülüm derim sürgün diyor 
giderim yol bitmek bilmiyor 

Bir cennet ki cehennemle imtihan eder 
dönülmeze vurur beni hasretin diliyle 
karanlık basar gençliğimin baharında 
gönülden gönüle iz sürerim yiğitçe 

Bu nasıl yara bilemedim 
sevdikçe yangınım hoş gelir 
yandıkça sevesim gelir 
yigit gönlünde aşk böyledir 

Gönül hasreti yorgan yapmış uyuyor 
asi gül yandıkça küllenip uslanmıyor 
dönerim semada gök kubbe ağlıyor 
hasret nakşedilmiş gönül yanıyor 

Her düşümde büyüttüğüm sensin 
her sevdada vurulan ben oluyorum 
yokluğum senle anlam kazanıyor 
sen dedikçe sır gibi sen oluyorum 

Bu nasıl yara bilemedim 
bağlanmışım yara içinde 
gidilmez dönülmez 
öldükçe diriliyorum

Sinan Bayram
( Bu Nasıl Yara Bilemedim başlıklı yazı SinanBayram tarafından 27.03.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.