Güz’ün Yaz’a Küskünlüğü



Gece, gündüze devrederken karanlığını güneşin ışığı yetmemiş, gecenin karanlığını kamufle etmeye. 
Gün yarı karanlık, belli ki gecenin kasveti var hala üzerinde... 
Güneş de yorgun, belki sıcağı onu da bunaltmış, 
Gecenin gölgesinde bir yerlerde serinlemekte...
 

Birazdan belki de yağmur yağacak, kuruyan toprağa can, solmuş çiçeklere hayat verecek. 
Gecenin gölgesinde serinleyen güneşe belki de ilk defa dua edecekler, hayat buldukları için damlalarında...
O zaman ben karanlığı da seviyorum, gecenin gölgesine sığınmış güneşi de...
Yağan yağmurlar karanlığın gizemindeyse, can buluyorsa toprak; o zaman yağmurları da seviyorum ben, hayat verdiği için çiçeklere…


Şimdi hafiften de bir rüzgâr esiyor, sanki fırtınaya göz kırpıyor ama çabalar boşuna fırtına da yorgun,
Umursuzca omuz silkiyor;'' daha yazdayım, 
Henüz tatil bitmedi'', dercesine, tıkıyor kulaklarını hafif esintilere...


Doğa ise hala yemyeşil, sarıya bürüneceği günlerine bir yenisini eklerken, baktığım da doğanın tüm renklerine;
''gelecek günlerin hayaliyle içim kararıyor''.
Ağaçlar, çiçekler, bilmem farkındalar mı ama onlar da suskun. 


Ve  derken, yine sonbaharın yaza küskünlüğü başlar,
Yapraklar dallarında tir tir titrer...
Sonbaharın küskünlüğü yaza zordur. 
Kışın soğuğu da sonbahara.
Hayat bu ya; bir dargın, bir barışık, sürüp gider…



Serap Sönmez

Kardelen
( Güzün Yaza Küskünlüğü başlıklı yazı KARDELEN tarafından 26.03.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.