Çağdaşlaştık Mı İlkelleştik Mi
.
Eski insanlar kendi çağlarının
koşullarını değerlendiriyorlardı muhakkak. Ancak, ilkel olduklarını
söyleyemeyiz. Allah "İnsanı en mükemmel şekilde yarattım." diyor
çünkü.
Unutmayalım ki, Hz. Âdem ile Hz. Havva
Anamız, dünya ile kıyaslanması mümkün olmayan bir yerden, kusursuz olan
cennetten gelmişlerdi. Hz. Âdem dünyaya indiğinde, Allah tarafından kendisine ayrıca,
eşyanın sırları verilmişti. İkiz doğan çocuklarını çaprazlama evlendirirdi,
onları ayrı kavimler olarak yeryüzünde farklı bölgelere yerleştirdi ve her bir
kavme değişik lisanlar, ilim ve meslekler öğretti. Kavimler arası ticareti ve
kültür akışını sağlayarak birbirleri ile irtibatlarını kesmelerini önledi.
Cennette iken bile örtündüğünü
ayetlerden öğrendiğimiz ilk insanların, incir yaprağı ile sadece edep yerlerini
kapatan ahlâksızlar olarak gösterilmesi koca bir iftiradır.
Çağdaşlaştık mı, ilkelleştik mi
sorusuna birkaç örnek daha vereyim.
Bakın; bugünkü bilim hâlâ Maya
uygarlığının taş kesme ve inşa etme sırlarını, Mısır piramitlerinin esrarını
araştırıyor. Tam olarak çözmüş değil.
Hz.Zülkarneyn’in evren yolculuğunda
zaman makinesi kullanıp kullanmadığını bilemiyoruz.
Miraç hadisesi mucizedir ve Efendimiz
(s.a.v.) hem ruhen, hem de bedenen, mekânda ve boyutlar arasında seyahat
ederek, Allah katına çıkmıştır. Gidip gelmesi sadece bir an sürmüştür.
Hızır ve evliyalar bast-ı zaman ve
tayy-ı mekân hakikatlerini çok sıklıkla yaşamışlar ve normal şartlarda saatler
alabilecek bir hadiseyi birkaç dakika içinde yapabilmişlerdir.
Bunlar günümüz insanlarının bugünkü
teknolojiyle başarabilecekleri işler değildir.
Yazı ile okuma birlikte anılması
gereken iki kavram. Değil mi?
Yazıyı bulanlardan bahsedilir
kitaplarda. Sonradan icat edildiği söylenir. Yanlıştır.
Şu Hadis-i Şerif'i hatırlayalım:
“Âdem hata işlediği zaman; ‘Ya Rabbi!
Muhammed’in hakkı için beni affetmeni istiyorum.’ diye yalvardı.
Allah, ‘Ey Âdem! Kendisini daha
yaratmamışken, sen Muhammed’i nereden öğrendin?’ diye sordu.
Âdem: ‘Ya Rabbi! Sen beni elinle
yaratıp ruhundan bana üflediğinde, başımı yukarıya kaldırdım. Arşın
sütunlarında, La ilahe illallah, Muhammedur resulüllah, yazılı olduğunu gördüm
ve bundan anladım ki, ismini Kendi isminin yanına yazdığın kulun, yarattıklarının
arasında sana en sevgili olandır.’
Bunun üzerine Allah şöyle buyurdu: ‘Ey
Âdem, doğru söyledin; hiç şüphesiz ki, yarattıklarımdan bana en sevimli olan odur.
Onun hakkı için istediğinden ötürü seni bağışladım. Bilesin ki, eğer o
olmasaydı, seni yaratmazdım.’”
Görüldüğü üzere okuma ve yazma
insanlığın yaradılışından beri var. Öyle olmasaydı Hz. Âdem nasıl okuyacaktı
arştaki yazıyı?
Ancak, medeniyet farklılıkları
gösteren çağlar ve zaman içerisinde, Rabbimizin izin verdiği ölçüde, insanlar
ilimden, bilimden ve teknolojiden nasiplerini alıyorlar. Hz. Âdem’in ilmine Hz.
Muhammed’in (s.a.v.) dışında yetişen olmamıştır. Rabbimiz, Efendimiz’e Hz.
Âdem'in bile bilemeyeceği bilgiler ve sırlar vermiştir.
Bütün bunların dışında, insanoğlunun,
çağdaşlık adı altındaki şeytanlaşmış gelişmesini ve buna karşın insani
vasıfları bakımından ilkelleşmesini de, aklı başında olan hiç kimse inkâr
edemez.
Mücella
Pakdemir
(
Çağdaşlaştık Mı İlkelleştik Mi başlıklı yazı
M.Pakdemir tarafından
16.03.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.