SEBEPLER 


İnsanlar sebepler ile doğar , yaşar ,büyür ve ölür. Dünya âlemi, insanları sebeplere bağlı olarak takdir ve tanzim etmiştir. Ancak bu, hiçbir zaman demek değildir ki; İnsanları sebepler yaşatır.  Sebep, ‘’sbb’ ’kökünden gelen ‘’sabab’’  "gerekçe, neden" sözcüğünden alıntıdır. Arapça bir sözcük olan bu tabir  bir şeyin olmadan önceki olanıdır. O şeyin olabilmesi için beşer tarafından ortaya çıkarılan bir enerji bütünüdür. Olmadan önce ile ilgilenen bu sözcük olduktan sonrası ile bir bağlantı içindedir.  Aslında bu durumu kontrol etmek ne kadar zor olsa da  şunu diyebiliriz belki ; Sonradan olacakları istediğimiz şekilde şekillendirmek acaba elimizde midir .Bir şeyden diğer şeye geçiş mümkün müdür?  Eğer bu mantık çerçevesinde gidersek yani bir şeyin olmadan önceki olanı ise sebep, o zaman sonuca etki edebilme kabiliyetini kendimizde yakalayabilme yetisi kazanabilir miyiz? Misalen bir suyun kaynayabilmesi için birkaç sebebi bir araya getirip bir sonuç için yani suyun kaynaması adına cem etmemiz gerekir. Bunlar için ateş , ısı ve sıcaklık gibi sebepleri bir araya getirerek suyu kaynama sonucunu elde edebiliriz. O zaman olandan önceki şeye yani sebebe etki edebilme kabiliyetimizin olduğunu bir nevi anlayabiliriz yada diğer taraftan suyun buz kütlesi haline getirilebilmesi için soğuk bir ortamda tutup gerekli ısı ve sıcaklığa getirdikten sonra buz haline ,yani sonucuna varabiliriz . Veya bir bıçak düşünelim bir insanın elinde. Bu bıçak ile bin bir adam da öldürebiliriz diğer taraftan bir mutfakta bin bir çeşit yemekte hazırlayabiliriz .Bu örnekler bizim olmadan önceki ile ilgilenebilme yetimizin olduğunu gösterir. Demek ki sonuca etki edebilme kabiliyetine dahi insan bir cüz kadarda olsa etki edebilme yetisine sahiptir. Yani sebeplerden yola çıkarak sonuçlar arasında değişkenlik yaşama insanın kendi öz ve cüz iradesi ile gerçekleşir O zaman demek ki her gün ki kader de ,kendi kaderimizi seçme ve değiştirme etkisine sahip bir varlık olduğumuzu  söyleyebiliriz.
 Bu çerçevede düşünecek olursak eğer; her sebep aslında oluşacak sonuca katlanabilme derecesi ve öğretisidir aslında.  Bu öğretiyi yaratan ve yaşatan yüce yaratıcı insan olarak yarattığı eserini kademeli bir şekilde öğretme ile , öğrenmesine fayda sağlamak adına yaratmış olduğunu düşünmek en sarih ifade olacaktır. Zira Allah , eğer sebep denilen sözcüğü icat etmiş ise bunun yanında ödevin olmaması imkansızdır. Yokluktan var edilen bir şeyin bir vazifesi ve ödevi olmak durumundadır. Ve bu ödev sebeplere bağlı kılınmıştır. Yani eylersen ,edersen kılarsan, yaparsan ile bağlanmıştır. Bunlarda anlaşılacağı gibi birer sebep ifadesidir. O zaman Öğreticinin elimize tutuşturduğu ödevlere baktığımızda sebeplerin ve sonuçların yazılı bir halde olduğunu görmememiz imkansız demek daha doğru olur.  O zaman şunu söylememiz hakikat olmaz mı..? Yazılı ve duyulu bir şekilde ellerimize tutuşturulan bir ödevin içinde sebeplerin ve sonuçların olması ,bizi ne derece mesuliyetten kurtarabilir..? Peki o ödev yazılı ve duyulu olmasaydı..? Bu durumda h er şeyi, her ayrıntısı ile ödül ve cezaları ile, hareket ile gerçekleşen sonuçların elinde ve önünde olduğunu bile bile Yüce yaratıcıya biz insanlar olarak nasıl bir savunma yapmayı düşünürüz..? Çünkü her şey sarih ve beliğ bir şekilde ortada . Nerden geldim, neciyim ve nereye gidiyorum sorularının da olduğu bu ödev ,cevapları ile elindeyken bundan sonrasına ne demeli..? Kimi nerden nasıl ne için sevmeli ..?Sonuç olarak sebeplerde vazife için yaratılan bir sebep ve vazifedardır.  Yani içinde bulunduğun sınavın, bilmediğin soruların sorunların , kolayları zorlaştıran akılların elcevabıdır. Sebepler insanları yaşatmaz ,sebepler insanlar ile yaşar büyür ve ölür.

( Sebepler başlıklı yazı #eryld tarafından 6.03.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.