-Sayın okurlarımız, fikir dünyamıza yeni pencereler açmak için yine Sayın Gülveren’le karşınızdayız. Sayın Gülveren, insan bilgisinin sınırı açması adına, hatta bilincini açık tutması adına şiirin etkisi nedir?

 

-Öncelikle size ve okuyucularıma selamlarımı ileterek başlamak istiyorum. Bazı duygu ve düşünceler değişkendir, sanki bir hokkabaz gibi, bir görünür bir kaybolur dünyamızda. Biraz önce mutlu isek biraz sonra üzgün olabiliriz, duygular değişkendir. Hislerimiz hadiseler karşısında değişken bir yapıya sahiptir, benliğimize etki eden bu düşünceler her zaman sabit değildir, bunu zaten biliyoruz. Şiir ise bu değişken duygulara karşı bir tepki olarak, önce baş olan bu gerçeği yani sabit olmayan duygularımızın tersine, zamanı anı bölen değil gönülde birleştiren, sezgisiyle kelimelerle kavrar sezgi yoluyla tanır, düşüncelere ayrılıklara olanak veren duygu değişkenliklerini, yok etmek için haykırır… Sakın duyguların değişse de sen değişme, bu her an geçicidir seni sarmasın ayrılıklara olanak verilmesin diye yazılandır şiir. 


Hayatımızdaki en ufak sapmalar gördüğünüz gibi, bizleri ayrılıklara sürükleyerek çıkar ilişkisinin uçurumundan aşağıya atmaya çalışırken, şiir kendine has berrak hoş diliyle önünde uçurum var, dikkat et diyendir… Sezgilerin kapalı açık olsun bilincin kapları şu an aç, idrak ve izan kapını diyerek haykırandır. Hazlara ve sevinçlere kucak açarak yaşamamız için şair şiir yazmaktadır çabalamaktadır gece gündüz mütemadiyen… Bu açıdan bakışınca şiir ve şair bilincin açık kalması için ve mutluluğun sevinç içinde yaşanması için, insana acılar veren ayrılıklardan birbirine sarılarak acıdan kurtulmuş bir ruh dinginliğini hayata geçirmemizi isterken, bizimde bu yolda yol almamızı tatlı diliyle önermektedir. Unutmayalım ki gerçekçi yaklaşım, bilginin içinden okumaktan geçer, vesselam.

 

Işık hüzmesinde kaybolur zaman
Göz kamaşması yansımalardır o an
Neon albenisinde ki hiçlik
Güller yapmacık
Sevdalar yavan

Ey aşk
'' Gelişinle ayaklarımı yerden kesen,
gidişinle peşinden sürüklendiğim,
her yerde sen varsın''

Nedir bu keşmekeş
Sensizliğe gömüldüm, ne sanırsın
Dışarıda kıyamet kopar
Ah gönlümün varoş sokakları ah
Ah üzerime yürüyen duvarlarım
Anılarıma can simidi midir hayal
Nedensizliklerinde yitmelerim
Donan zaman mıdır şimdi, la mekân
İçinde gizlenen hakikat...

Ey aşk
Bukre desem değilsin
Sende gece yeni başlar
Önüme dikilir boş duvarlar.

02/Kasım/13
Bülent Baysal

***

Kollarında değil asıl o paslı zincirler 
Beyninin her hücresinde hapis yatan 
Binlerce tutsak
Dünyanın en özgür insanlarıdır aslında 
Düşündüğünü yaşar insan nerede olursa olsun
Düşündüğü kadar âşıktır
Ve düşündüğü kadar asi

 

Melih Coşkun

***

 

"Handan, hamamdan geçtik,
Gün ışığında hissemize razıydık;
Saadetinden geçtik,
Ümidine razıydık;
Hiçbirini bulamadık;
Kendimize hüzünler icat ettik,
Avunamadık
Yoksa biz…
Bu dünyadan değil miydik?

****

"Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum."

Orhan Veli

 

-Herkese şiir tadında günler dileyerek, tekrar buluşmak üzere hoşça kalın şiirle kalın, selamlarımla.

Mehmet Aluç


( Monolog Röportaj-bilinci Açık Tutmak- başlıklı yazı kul mehmet tarafından 13.02.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.