1 Uyanışa Varım Diyenlere Selam Olsun



Bir insan diğer insana neden şiddet uygular, yüksek sesle tartışır ve kavga eder ki… Üstelik, birbirini seven, yıllarca beraber yaşayan, eş olmuş yahut dost olmuş birisiyle? İnsan neden egosu yüksek bir varlıktır, neden hep benim dediğim olsun amacı güder? Lider olup, insanları hizmetçisi olmaya zorlar, herkesi kendi fikir ve ideolojisini kabul etmeye zorlayarak zalim olup, zülüm eder.


İnsan demek, her ne kadar sebepleri değişse de, sevilmeye, değer verilmeye, mutlu olmaya, ağlamaya, paylaşmaya ihtiyaç duyan kısacası sosyal bir varlıktır. Bu saydıklarımda tek başına yaşamayla bulunamaz. Bu yüzden insan toplum içine girer, konuşur ve ruh ikizlerini arar durur. Ancak bu arayışta ki temel obje olan kişinin kendisini tanıması ve bir o kadar da ne istediğini bilmesi çok önemlidir. İnsanlar kendisini tanıdıklarını, mirasyediyle sahiplenilen ve tecrübe edilmemiş toplumun temel değerlerini esas alan yaşama ölçüsüyle kabul ederler. Yani bu öğretilerin kendi fıtratına uygun olup olmadığını tecrübe edip de yaşamında benimsemezler. Kan görmekten korkan birinin cerrah olması, yükseklik korkusu olan birinin pilotluk yapması, Hız yapmanın kaza getireceğini bilmesine rağmen ralli gibi yollarda araba kullanması … Bunlara örnek teşkil eder.


İnsan sanki, mirasyedi davranışlarının etkisiyle sanal ve anlaşılmaz bir özgürlük sevdalısı olur, bencildir, dediğim dediktir. Eğer ben istemiyorsam onun istemesini şiddetle öğretirim niyetiyle dolu doludur. Bu yüzden, kadına şiddet uygulanır, bu yüzden katil olunur, bu yüzden savaşlar yapılır. Bu yüzden insan zalimdir.


İnsanı, bu anlamsız ruh halinden kurtaracak ilaç dindir. İnsanın fıtratının sorgulanmasını sağlar, kendisini yaratanı öğrenmeye sevk eder, zayıf olduğunu ve öldükten sonra ne yaptıysa yaptığından sorgulanacağını bilmesini sağlar. Elbette, kime sorsanız az ya da çok dinle ilgili, yaratıcı ile ilgili bir şeyler de söyler, hatta savunur da… Ancak, bu bilgilerin geleneksel mi yoksa gerçek bilgilere mi dayanır bu muammadır. Kişi, eğer bilgiyi doğru kaynak olan Kur’andan öğrenir, sahih sünnetler ile yaşamına tatbik ederse, bırak katil olmayı karıncayı bile öldüremez… Dilinden küfür çıkmaz, tehditler savrulmaz.  Tıpkı yerçekimin tüm eşyaları yerde tutması gibi, Yaratıcıya duyulan gerçekçi samimiyet ve varış, kişinin kalbine düzen verir, ilahi aşk dediğimiz imana sevk eder. Hidayet dediğimiz bu uyanış Allah’tandır kuşkusuz ama bu varışı insanın kendisi de istemelidir. Tıpkı uyuşturucaya, sigaraya müptela birisinin ben bundan kurtulmak istiyorum demesi gibi… Eğer cebinde artık sigara paketi taşımıyorsa, onun dumanının olduğu yerden cin çarpmış gibi uzaklaşıyorsa, hatta en son aldığı sigara paketini bir çukur kazarak cenaze töreni gibi çukura gömüyorsa, el fatihadan sonra, anne-baba yahut sevdiklerine veda eder gibi oradan uzaklaşıyorsa işte sigara içmeyi bırakmak vacip olmuştur. Keza içki de öyle… Bir düşünün, insanın sevdiğini mezara koyduğunda ki acı ve elemini! Sigara, yahut alkol bu sevdiklerinden daha mı sevgili ki… 


İnsanın en temel ihtiyacı mutlu olmak, huzur duymak ve sevdikleriyle birlikte yaşamaktır. Eğer insan kendi fıtratını biliyor ve gereği gibi Allah’a iman ediyor ve ahirete iman ediyorsa, bu toplumda ki ahlaki kirlenme-mirasyedi alışkanlıklar, yok olup gidecektir. Bizde bir haber izlerken, bu ego ile işlenen cinayet, taciz ve kahrolası trafik kazalarını duymayacağız, gazetede okumayacağız. Politikacıların artık bizi kandıran sloganları unutacağız. 


Eğer Müslümanım diyorsanız, tıpkı anayasayı ve toplumsal kuralları bildiğiniz kadar, Kur’anı da öğrenin ve yaşayın derim. Onu öğrendikçe ve yaşadıkça Allah’ın yarattığı fıtratınızı görmeye başlar, şeytan denen lainden hızlıca uzaklaşırısınız. O artık sizi günah işlemek için kandıramaz. Çünkü yaşam gayenizi bilen kişisinizdir artık.


Uyanışa varım diyenlere selam olsun.


Saffet Kuramaz    

( Uyanışa Varım Diyenlere Selam Olsun başlıklı yazı safdeha tarafından 4.02.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.