Online Üye
Online Ziyaretçi
Akşamlara düşmüş yolların girişindeyim.
Umudun ardı karlı dağlar,
Issız dere dipleri .
İçimde kara sevda,
Kar üstünde kurt izleri...
Sis yok,
Ay var gecede.
Yıldızlar dünya çocukları,
Üstünde başımın.
Hayallerimin güzelliği dikilmiş üzerine dağların
Çıkmışım uzun yolculuğa
İçim cenk alanı,
Göğsüm gözleri kapanmaz yurdumdur benim.
Olsa da ara sıra korku sesleri
Bu gecenin sabahına gideceğim...
Dışlanmış çamurlarda filiz verir çekirdek
Anladım ki
Binlerce cinayettir toprağa beton dökmek.
Sevgi yoksulu insanların
Günaydınlı sabahı olmuşum.
Onca ağırlığını taşımışım kara kışın
Kalkmışım ayağa Everes tepesi gibi.
Dur demişim
Akan ırmağa zehir katma demişim
Anadolu topraklarında
Yurt bulmuş göçmen kuşlarına kıyma
Yazıktır, utançtır, günahtır demişim...
Asılmışım ilerleyen zamanın kollarından
Her an düşmeye hazır biçilmiş ömrüm
Daim sandığım bu nefes son olabilir
Şiir yarım, şarkı hüzün, türkü isyan olabilir...
Kim bilir
Gün sonuna verilmiş karlı dağlardır ömrüm
Gözüm görmez,elim tutmaz olabilirim.
Dilim lal olur
Seni çağırmaya bilirim...
Benim bütün akşamlarım iki mevsimden oluşur
Bütün yollarım
Yeşil vadiden karlı dağlara ulaşır
Eksilmez umudumun suyu sarp kayalıklardan
Ceylanlar su içer yaptığım göllerden
Hartama boşluklarında serçe yuvaları
Yarınlara sevinç çizer kanatları maviye vurgun.
Gecede ayaz vardır
Kişnemesi vardır sevdalara atların
Buzul dağların erimesi vardır
Çağladıkça çoğalan hayatların...
Her akşam geceye giden yolcu olmuşum.
Ay olmayabilir
Kara bulutlar çöker üstlerine vadilerin
Yıldızlar görünmeyebilir.
İçimde umut var ya
Karanlık yıkılabilir.
Şu çoktan ölmüş sandığın Esat
Bir gün kapını çalabilir
Hazır ol sevdiğim hazır ol
Yeni bir dünya kurulabilir...
Esat KURT- 20.12.2019- GİRESUN