Sami kardeşim sen elli sene önce kaplandın
Biz o yaşlarda dertlere katlandık
Az arsızdık sen gibi bilirsin o yaşları
Ne Ali’miz ne Cengiz’imiz vardı ki ayağımıza dolana
Giyinemedik bir kot elbise yattım aç
Ha senin gibi yapardık güzelce maç
Sende ben gibi gezerken yine aç
Çektiğimiz çile haktan geldi katlandık
Bebekken çok yaramaz gibiydim
Gençliğimde sokaklarda gezerdim
On beşinde okulda kaçar giderdim
Şimdi başım kel takma dişlerim var
Kitap okumak sinemaya gitmek bendeydi
Zenginler bizi görmeyecek kadar zengindi
Ne tavuk nede yerdik bir parça hindi
Dilimizde edebiyat okuma kaldı
İşte geçti böylesine seneler
Sanki acelesi vardı geçti bu günler
Sami kardeşime nazire yazdım sevinsin gönüller
Poşet çıktı poşete verecek para kalmadı
Seyrederdik kaçakla Dallas’ı kadın polisi
Kadın polis o yıllarda amanın fıstık gibiydi
Bizim gönlümüzde yatardı aşk söylenmez gibiydi
Ne meyhane zevkimiz nede piyalemiz vardı
Gülveren’im Sami kardeşime nazire yazdım
Kusurum varsa af ola şiirinden hoşlandım
O maziyi andım sayesinde biraz gezindim
Ne gençlik ne aşk ateşi adım atacak hal kalmadı
Mehmet Aluç/ Gülveren
Not: Sami kardeşimin” Elli Yıl Önce-Elli Yıl Sonra” şiirine karşılık yazdığım nazire şiirimdir. Umarım gönül kırmamışımdır kusurum varsa af ola.