Yel değirmeninin sesiyle örttüğü dünya,
Bir yelin buğusuyla akşamlara sarktı,
Yok oldu sanki var olmayanlar bu hengâmede,
Soluklar çocuk masumiyetinden bir yetişkinin hüznüne aktı
Zaferler,heyecanlar,ihtiraslar bir şehrin sessizliğini yaktı
Çağrışımsız bir gölge sokak ortasında pirinin elini bıraktı artık,
Zaman ; kendi gölgesizliğini dokuyan bir kandı
Coğrafyalardan hiçliğe, hiçlikten coğrafyalara mı akardı?
Bakışımsız bir sevgi adını haykırırdı kör ağızlarda,
Zamanın burcunda asılı duran sevgilerden yalnızca anılar kaldı
Anılar bir şehirsizliğin gölgesi gibi taşırdı insanları kaldırımlarda,
Anılar ; bir masanın üstünde parıldayan bir bardaksızlığın itaatiydi
Gövdesi yana yakıla arardı kardeşini,gölgesi ise kana bulanmış,
Gövdesi rezil sokaklara örnek, gölgesi esir milletlerin hüznünü taşır,
Dünya açıldı masum bir çocuğun sıcak tebessümüyle,
Masanın üzerine çağrışımlı bardaklar konulunca,
Bardaksızlığın itaati bardakların içinde yandı...
(
Bardaksızlığın İtaati başlıklı yazı
ercaga tarafından
21.01.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.