Manuel ya da akülü tekerlekli sandalye, koltuk değneği ve benzeri gibi medikal araç gereç kullanması gereken engelliler nedense bu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) başvuru yaparak almaktansa çoğunlukla engellilerle ilgili derneklere, vakıflara başvuru yaparak talep ederler.
Derneklerin haricinde ise valiliklere bağlı olan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına, belediyelere, vakıflara ya da yardımsever insanlara başvururlar.
Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) Malatya Şubesi olarak faaliyette bulunduğumuz ilk günden son güne kadar bizlere de bu yönde çok başvuru yapılırdı. Bizlerde imkânlarımız dâhilinde öncelikle sosyal güvencesi olmayanlara yardımcı olmaya çalışırdık.
2000’li yıllardan önce bu tür araç gereçlerin ülkemizde bulunması ve temin edilmesi zor oluyordu. Bulunan tekerlekli sandalyeler ise sağlıksız, kullanışsız ve pek özellikleri olmayan sandalyelerdi. Yedi yaşındaki ile yetmiş yaşındaki insana da, zayıf ile aşırı kilolu olana da hep aynı tekerlekli sandalyeler veriliyordu.
2000’li yıllardan sonra bu tür araç gereçlerin ülkemizde bulunması gittikçe artmaya başladı. Sosyal güvencesi bulunsun ya da bulunmasın Sağlık Uygulama Tebliği’nde belirtilen şartları taşıyan engellilere SGK vermeye başladı. Buna rağmen engelliler derneklere başvuru yapmaktan vazgeçmedi.
SGK tarafından bu araç gereçlerin verilmeye başlamasıyla birlikte bizlere başvuran engellilere öncelikle SGK’na gidip başvuru yapmasının uygun olacağını, şartları tutuyorsa oradan temin etmesinin daha iyi olacağını belirtirdik. Şayet şartları uygun olmaz ve kurum karşılamazsa bizlere başvuru yapmasının daha iyi olacağını söylerdik. Ancak engellilere ne söylersek söyleyelim onlar yine de bildiğini yapmaktan şaşmazdı.
“SGK’ya başvuru yapmaya gittim daha önce aldığım elimdeki raporu kabul etmediler. Yeni rapor almam gerekiyormuş. Gidip almam beni uğraştırıyor, siz verseniz olmaz mı?”, “Heyete girmem için hastaneye gidip gelmem zor, elimdeki raporla siz sandalye verseniz?”, “SGK’nın verdiğini ben de biliyorum, ben sizden istiyorum, siz verseniz ne olacak?” gibi sudan bahaneler ileri sürerlerdi.
Bu konuda bizler çok sorun ve sıkıntı yaşardık. Eminim ki bizim gibi birçok dernekte aynı sorunları yaşamıştır. İnsanlarımız yasal haklarını kullanmadan, emek vermeden, mücadele etmeden hazıra konmaya çalışıyorlar. İsteklerini yerine getirmediğinizde ise ileri geri konuşmaya ve atıp tutmaya başlarlardı.
Yürüyemeyen bedensel engellilerin rehabilitasyonu ile sosyal hayata adaptasyonu açısından büyük önem arz eden manuel veya akülü tekerlekli sandalyeleriyle ilgili Sağlık Uygulama Tebliği’nde yanlış bulduğumuz uygulamalarda yok değil. Özellikle herhangi bir nedenden dolayı engelli olanlar ile askerde terörle mücadelede gazi olan engellilere yönelik uygulamalarda çok büyük farklar bulunmakta ve bu durum engelliler arasında eşitsizlik olarak algılanmaktadır.
Bu konuda Sağlık Hizmetleri Sendikası
(SAHİMSEN) Engelliler Komisyon Başkanı Ayşe Sarı, gaziler ile diğer engellilere
tanınan tıbbi ve medikal malzemeler arasındaki farkları kısaca şöyle
özetlemektedir.
“Gazi Ve Engellilere Ödenen
Tıbbi Malzemeler Arasında Farklar:
1-Özellikli akülü tekerlekli sandalye için
gazilere ödenen: 10 bin, engellilere standart akülü sandalye için ödenen: 2500
lira.
2-Bası yarası olmasın diye gazilere antekübit
minder ödemesi: 1000 lira, engellilere bu minder için ödeme yok. Sadece havalı
minder ödemesi: 50 lira. Havalı minderin bası yarasını önleme özelliği yok.
3-Aktif tekerlekli sandalye gazilere ödenen
3600 lira, engellilere bu ödeme yok.
Engellilere standart sandalye için ödeme 500, hafif tekerlekli sandalye
için 1200 lira.
4-Banyo tuvalet sandalyesi ödemesi gazilere:
750 lira, engellilere ise ödeme yok Çünkü engellilerin banyo tuvalet sandalye
ihtiyacı olmuyor.
Ortez ve protez ödemelerinde, diş
tedavilerinde ve fizik tedavi haklarında da önemli farklar var. Kullanıcıları
daha iyi bilir.
Şimdi amacım elbette gazi ve engelliler
arasında yapılan bu ayrımcılığı ortaya koyarak, gazileri hedef almaya
çalışmıyorum.
Hedefim devlet... Devletin yani sağlık
uygulama tebliği hakkında karar veren bürokratların bilmesi gereken bir şey
var.
Her ne sebeple olursa olsun bir engellilik
durumu varsa ortada, temel insani ihtiyaçlar aynıdır.
Gazi ve engellilere verilen ödenekler
arasındaki bu uçurum ve bazı malzeme ve cihazların engellilere hiç verilmemesi
adaletsiz bir uygulamadır.
Banyo sandalyesine ihtiyacım olduğu
bugünlerde, bunun sadece gazilere ödendiğini öğrenmek ve akülü sandalye için
binlerce lira ödemek zorunda kalmak. Neredeyse ödeneğin 10-15 katı... Üzücü.
Sosyal devlet, sosyal adaletsizliklere yol açmaz.”
-Devam Edecek-