“Kar yağar kar üstüne
Derdim var dert üstüne”

Kar yağdı Ankara’ya. Kirliliklerin o bembeyaz örtüyle kapandığını görünce aklıma bu eski türkü geldi. Her ne kadar “Derdim var dert üstüne” dese de “Ammeney ammaney..”diye sürüp giden neşeli, hareketli bir türküdür. Kendimizin de memleketin de dertleri var, var olmasına; ama hayat sürüyor. Dikensiz gülün olmadığı gibi sıkıntısız, zorlukların olmadığı hayat da yok.
Birkaç yıl önce yeni yıla bir iki gün kala duygularımı dizelerle şöyle anlatmışım:

Söylemek istemedim hep aynı sözleri
Yeni yılda sağlık mutluluk dilekleri
Zengin olma istekleri...
Başka dileklerim var bu yıl
"Bir kar yağsa.." dedim
Yeni yıla girerken
Silse süpürse tüm pislikleri
Küçücük kelebekler gibi
Yavaşça süzülse yeryüzüne kar
Bembeyaz olsa toprak, doğa, evlerin damları
Ve de ağaçlar
Hele de insanların yürekleri
O yürekler, o beyinler de temizlense
Bir kar tanesinin duruluğu, aklığı kadar
Okullarda bilimin ışığı ile aydınlansa çocuklar
Atsak içimizden kini nefreti

Elimde sihirli değnek olsa da tüm sorunları çözsem, pislikleri temizlesem. Benimki sadece “İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar.” misali içimden geçenleri, duygularımı, hayallerimi ortaya dökmekten öteye geçmiyor.
Yeni yılda yaşım altmış sekiz olacak. Yüzde, elde kırışıklar giderek artarken, oturduğum yerden kalmaya davrandığımda “Off’lar, “Puff’lar” çoğalırken hayatla bağımı koparmayan uğraşıları da sürdürmek gerekiyor. Yazı, şiir yazmak, resim yapmak, sana doğru koşup gelen torunlara “Ohh, şeker şeker!” diye sarılmak, dostlarla, arkadaşlarla söyleşmek, sabah yapılacak kahvaltıya sağlıklı kalkmak… Saymakla tükenmeyecek mutluluk verici uğraşılar…

Nasıl bir memleket olduk? Niye bu duruma geldik?
Şimdi bu soruları gören bazı arkadaşlar, “Yahu hocam, ne var memleketin halinde? Çoğunluk hayatından memnun görünüyor. Bırakın şu her duruma muhalifliği…” İşin doğrusu ben yaşananlara olumlu, ılımlı yönden bakmaya çalışan bir yapıya sahibim; ama bu güzelim memlekette öyle tuhaflıklar yaşanıyor ki şaşırıp kalıyorsunuz.
Bir “Yeni yıl kutlama” olayımız var. Her yeni yıl yaklaşırken “Yılbaşı kutlamak müslüman işi değil!” sesleri yükselmeye başlar. “Eller aya, biz yaya” diye bir söz var. Bırak Batı’yı, Hintlisi, Çinlisi bilimde yeni buluşlarla hızla ilerlerken İstanbul’un fethi sırasında “Melekler erkek mi dişi mi?” saçmalığıyla uğraşan papazlar gibi biz bunlarla uğraşıyoruz. Dünyada çoğu ülkeler bilimde, teknikte alıp başını gidiyor, biz de akıldan, mantıktan, bilimden yana olmalıyız. İnançlarını herkes bildiği gibi yaşasın. Sen istemiyorsan kutlama kardeşim. Bunun Noel’le ne ilgisi var. Yeni bir yıl geliyor, insanlar güzel umutlarla, duygularla onu karşılıyor. Daha yazmakla bitmeyecek ne saçmalıklar.
Dışarıya bakıyorum, Ankara karla kaplı. Doğanın kiri örtülmüş, temizlenmiş. Umarım ülkedeki kirlilikler, gerilikler, bağnazlıklar, yolsuzluk, hırsızlıklar da bir gün temizlenir.
O güzel türkümüz şöyle devam eder:

"Kar yağar ayazlanır
Gün doğar beyazlanır"

Kar yağar, ayaz olur, mikropları yok eder. Her türlü olumsuzluğun yaşanmadığı, pisliklerin, mikropların temizlendiği bir yeni yıl dileğiyle…
………………………………………..

Numan Kurt
27 Aralık 2018

( Kar Yağar Kar Üstüne başlıklı yazı Numan KURT tarafından 27.12.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.