Kar yağıyor, aklık yeryüzünde çoğalıyor… ne kadar penceremden seyretsem düşüncelerimde, düşmese de başıma karlar,  saçımdaki aklarım oyalıyor! Yeryüzü benim gibi yaşlandı mı ne? Düştükçe yere, soğuyor her yer de, ölüme bir adım var gibi, son nefesi çeker gibi hislerimde! İnsanın ürettiği binalar, dikip büyüttüğü ağaçlar, sokak lambalarında, uzaktan bakana sadece beyazı sergiliyor. Sanki insanlık eserleriyle tarih olmuşçasına!


Gece yarısı geliyor neredeyse, sokakta ne kedi ne de köpekleri görüyorum. Kim bilir hangi sığınakta, kendini korumaya çabalıyordur. Odun-kömür bulamayan, doğal gaza para bulamayan, evsiz kalmışlar da aynı… Kim bilir varsa battaniyeleri, aynı döşekte birbirlerine yapışarak ısınmaya çabalıyorlardır.  Bu silinmişlik, aklayan doğa, ihmal ettiğimiz, zekatımızı vermediğimiz, fakirlerin üzerindeki hakkını da göz ardı ediyor. Yok mu var mı, bir beyaz çatının altında, sanki ebedi uykuya yatıyorlar aynı nefesle!


Kar düştükçe saçlara günahlarda ortaya çıkıyor, düşüyor erimiş suyu, şaşkınlıkla donuyor. Onun üzerine kazara basan, öyle kayıyor ki, adeta kayana mesaj veriyor. “Günahınım, başına gelen dert, kırık-çıkık, beyin kanaması, işte bunu herkese gösteriyorum.” der gibi. Kim bilir kaç ambulans, hastanelere acil hasta taşıyor şu an! Hummalı bir çalışma peşinde acilde nöbetçi hemşireler, doktorlar. Başlarını kaldırıp, bir nefes alıp, bu güzel yağan kar taneleri başlarına düşmüyor, benimkisi gibi! İnsanlar ölmesin, acı çekmesin, kurtulup da, akıllarını başına alsın diye şifa dağıtıyorlar. Bu dertle, pişmanın diyen sesleri, iyileşeyim de zekatımı vereceğim, Allah’a çokça ibadet edeceğim diyenlerin sesleri kulaklarımı çınlatır gibi… Yakınlarının elleri dua da, bu sefer onların tövbe gözyaşları düşüyor yere ama donmuyor sıcak koridorlarda… Mendile kir izi çıkıyor! Aslan mendil, kar beyaz kağıt havlu, sana düşüyor bu görev ve temizliyor günahlarını!   


Kar demek, rahmet… Toprak suyun püsküllü halini, battaniyesini örtüyor üstüne! O eriyecek, çekecek içine toprak ki, doğacak yeni yaşama hazırlık yapsın. Bahara… 


Kar yağmasaydı, çocuklar okul tatilini sevinir miydi bu kadar. Ellerinden sanal oyuncakları bırakacak, kardan adam yapacaklar, kar topu oynayacaklar, burunları kızaracak, kayacaklar… Gülecekler en doğal aklıkta! Yaşamlarında, beyaz sayfa açmak neymiş öğrenecekler… Doğal olacaklar… Her hallerini seyrederken, nasıl eğitildiklerinin profilini gösterecekler! Her kar topunu atarken, dillendirdikleri yanlış öğretileri dile getirecekler… Onlar da bu sesleri çıkarmaktan yorulduklarında, aklanacaklar! O yağan her kar tanesi, sen doğru yaşamalısın diye mesaj verecek, bu mesaja her çocuk kulak verecek! 


Kar herkese rahmet nedir gösterecek, ne ibretler döşeyecek gözlere… Bu yazıya burada nokta koyayım en iyisi mi, kar yaşını izlemeye balkona çıkayım… Taze oksijen soluyayım olur mu? Bu tefekkür bahçesine keyifle bakmak için sabırsızım… Hayırlı geceler dilerim!


Saffet Kuramaz

( Her Yer Kar Bembeyaz başlıklı yazı safdeha tarafından 26.12.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.