Her yılbaşı aynı olay yaşanıyor. Tabi 23 Nisan gibi, 29 Ekim gibi özel
çekilişlerde de aynı durumun benzeri, ona yakını yaşanıyordur illaki...
İnsanlar bir kişiye çıkacak Yılbaşı Büyük İkramiyesi için o meşhur adı geçen
piyango bayisinin önünde kuyruk oluyorlarmış. İnsanın adı çıkacağına canı
çıksın, derler ya, o meşhur bayinin de adı çıkmış bir kere...
Bir çekilişte satılan biletlerin yüzde yirmibeşini o meşhur ablanın bayisi
satıyormuş. Yani aslında gerçek piyango Ablanın, yakınlarının, oğullarının,
kızlarının cebine giriyor. Benim saf halkım bir kişiye çıkacak bir ikramiye
için saatlerce kar, kış, kıyamet demeden sıraya giriyor. Ablaya Allah rahmet
eylesin terki dünya edeli epey olmuş, evlatlar umut tacirliğine devam...
Yan taraftan bilet satmaya gelen seyyar bayilere kimse itibar etmiyor. Yok, yok
illaki abladan alınacak. Abla babamızın oğlu mu, pardon yanlış söyledim,
babamızın kızı mı? Değil tabi ki % 99.9'unun abla ile bir akrabalığı yok. Hatta
yüzde yüz bile olabilir...
O uzun kuyruklarda kim bilir ne hayaller kuruluyor, ne gelecek planları
yapılıyor... Şöyle akrabalarımı ihya ederim, böyle arkadaşlarımı görür
gözetirim. Külliyen palavra. Şimdiye kadar çok büyük ikramiye çıkmış kaç
kişinin adını duydunuz ya da biliyorsunuz? İsmi bilinen çok da fazla insan yok.
Herkes tanıdığı bir insanın veya banka müdürünün vasıtası ile alıyor parayı da
ondan...
Bazı duyumlarımıza göre piyasada çok sahte bayi ve sahte bilet dolanıyormuş.
Dikkat edin, birinden, özellikle de seyyar bayilerden bilet alırken. Bana kalsa
hiç almasanız daha iyi de alıyorsanız da dikkat edin. Sonra da üzülürsünüz...
Düşünsenize sahte biletinize yüklü miktarda bir ikramiye isabet etmiş, bir
gidiyorsunuz ki bilet sahte, kalp krizi bile geçirir adam, başından aşağı
kaynar sular dökülür... Yine de unutmayın ya çıkarsa diyenlere de fazla aldırış
etmeyin, ya çıkmazsa, gidin tam bilete vereceğiniz parayla çocuklarınız meyve
sebze, çikolata alın hem ağzınızın tadı hem de yuvanızın tadı bozulmasın.