1980 li yıllar...
Hürriyet gazetesi haftasonu eki orta iki sayfasında yeni çıkan ve çok okunan kitapların tanıtımı yapılıyordu.
Bir tanesi çok dikkatimi çekmişti "Nasıl zengin olunur?"
Gençlik işte merak edip kitabı aldım ve heyecanla okumaya başladım. Sonuna kadar geldim hiçbir bilgi yok, parça parça uyduruk yazılar bazı küçük anılardan bölük-pörçük kısımlar...Sonuç kitabı aldığıma ve okuduğuma pişman oldum.
Son sayfası hatırımda kalan:
İşte böyle ilgi çeken bir başlıkta kitap yazmak ve siz okuyucuların satın almasını sağlamak. Okuyucuyu aptal yerine koyup zaafından faydalanarak kendi maddi kazancını belirtiyordu.
********
Ülkemizde her sektörde iş yapanlar var ama rantı yüksek uğraş alanları: (benim fark edebildiğim)
Gıda bilhassa hemen tüketilebilen hazır gıdalar, lokanta, fast-food türü...
Sağlık, doktor, eczacı, diş hekimliği, medikal ürünler...
Bebek ve çocuk gereksinimleri,
Muskacılık,
Falcılık,
Din ticareti...
En çok kazandıran sektörler (uğraş konuları) bunlar.
Son üç sıradaki muskacılık, falcılık ve din ticareti saf ve eğitimsiz halkımız tarafından revaç görmektedir. Mantığını iyi çalıştıran , beyin sağlığı yerinde olan hiçbir kimse muskacıya ve falcıya inanmaz, dini çıkar malzemesi yapanların yanında yer almaz.
**********
Bendeniz ayrıca, zamanını iyi kullananların,
elindekilerin kıymetini bilen tasarruflu kişilerin,
geleceğe dair temkinli hareket edenlerin de
imkânlarına göre "iyi kazananlar" olduklarını düşünürüm.
Selam ve saygılarımla,
Yurdagül Alkan.