peki git o zaman...ben dünü oyalarım...balıkçı kazağıma 
bırak denizi... iskele kalsın,eski ikili ocakta...bir gem/im 
olur belki çekerim...ısınır çokluğum,yokluğunla


kıyı su yorgunu,
boğaza düğümlenen gecede
tebessüm yaşlanmış
tevekkül aheste
cümle kapısında kilit söz
dilde sükut orucu dilbeste
olanca gürültülü gök
çocuksuz salıncaklar sallıyor rüzgar,
nereden estiyse

göz kapağı bağdaş...sabaha çok olacak hep

su topluyor dünün teni 
omuzlarında gece
yağmur alabildiğine
saçak altlarında gün ahı
suskun düetin
su serpmiyor damlalar,
sıkıntısına için
dama atılası pabuçsuzluk,
yalın ayak yürüyor sessizce

adını beyhude koydum...sensizlik okuyacak
kulağına ezanı

hayra yorulacak yanı yok
ateşte yakılan okunmuş tuzun
gün çoktan seçmeli
elde eskimiş geçer akçe
hattat elinde 
eğri kırılmış kalem
sevda yazısı
us turası
kararsız zamanın gidişi
diklenmek uzak ihtimal
bir mümkün
ve bir beyhude
şansa bırakmamakta anlaşıyor işi

suadiyearalıkikibinonsekiz
Demir mutlugil


( Eğri Kırılmış Kalem başlıklı yazı DemirMUTLUGİL tarafından 12.12.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.