Kapı zili arka arkaya çaldı. Kadın koridorda göründü. Hızla kapıya yürüyüp kocaman bir gülümsemeyle açtı. Hayatından bezmiş, sırt çantası ayaklarının önünde sürünen erkek çocuğu başını kaldırıp kadına baktı. “Anne kod yazmasam olur mu?” Kadının yüzü düştü. Eğilip sürünen çantayı kaldırdı. Çocuk oflaya puflaya içeri geçti. Kadın attan düşmüşe dönmüştü. Toparlandı. Çocuğun peşinden odasına girdi. Çocuk çalışma masasında sandalyeye oturmuş kolları kavuşmuş dönüyor, yavaşlayınca ayak parmaklarını sürüyerek hızlandırıyordu. Kadın eşikte seyretmeye son verip odaya daldı. Sandalyeyi tuttu. “Arkadaşlarının hepsi kod yazıyor. Ne demek kod yazmam!” Çocuk üzerindeki baskıya rağmen “Şiir yazsam.” Kadın öfkeyle bir şeyler mırıldanırken elini çantaya sokup kalın bir kitap çıkardı. Kuvvetle masaya vurdu. Çocuk kapağın ucunu tuttu. Açarken bıraktı. “Sen annelerin en güzeli, evimizin kıymetlisi,” derken kadın sus işareti yaptı. Çocuğun başı eğildi. Kadın azarlar tonda “Kod yazılacak.” Çocuk istemeye istemeye çantadan laptopu çıkarıp kucağına yerleştirdi. Kadın kapıya doğru birkaç adım atmıştı ki durup arkasına baktı. Gülümsüyordu. “Devamı nasıl?”
( Şiirin Kodu başlıklı yazı E.Kirişçi tarafından 18.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.