Yoksul bir sevinç ve tatlı bir telaş içinde
Güle oynaya…
Bağrışa çağrışa…
Tozu dumana kata kata
Peşinde koşup durdukları
Yamuk yumuk -ve havası her daim inik- plastik toplar
Oyunlar ve kırık dökük oyuncaklar yerine
Her seferinde mızıkçılık yaparak oyunlarını bozan
Ve sokakları yerle bir eden top sesleriyle büyüyor çocuklar…
 
Sevinçleri yıkıntılarda
Düşleri delik deşik duvarlarda
Gülüşleri şarapnel parçalarında soluklanıp duran
Ve kimsesiz
Oyunsuz
Ve oyuncaksız bırakılan çocukların gözyaşları
Yakıp kül ediyor toprakları…
 
Ve “…Nicedir
Çocukluğuma kasteden masal canavarları” (*)
Ateş gücü
Ve manevra kabiliyeti yüksek tanklar dolanıyor içimde
Korkuyorum…
 
Ne siyah/ ne de beyaz
Ne savaşın karanlığı
Ne de ak kefenlere sarılmış çocukların yüzü…
Parklarda/ sokaklarda
Teneffüs zilinin o haşarı sevincinde
Bir okul bahçesinde
Sevincini içinde taşıyan doğum sancısı
Ve memeye dayayıp ağzını
Güneşi emen bir bebek telaşında
Yüzünde
Gözünde
Işıldayan gülüşünde
Ve ninnilerin uykuya meyleden o muhteşem ezgisinde
Güle oynaya/ koştura koşuştura
Çocukların üzerine güneş ve bahar çiseleyen
Masmavi bir gökyüzü istiyorum

Savaş uçaklarının tepemizde dolaşmadığı…

 

(*)“…Nicedir

Çocukluğuma kasteden masal canavarları” dizesi ”Siyah ve Beyaz” başlıklı şiirimden alıntıdır.

( Çocuk Ve Barış başlıklı yazı Savaş tarafından 17.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.