Tuz Ve Mamut Ve Kuzgun Ayı…


Duyurulur!

Aristokrat bir adamın kesik başını gezdiriyorum 
Havalı sırt çantamda asırlardır
Ve 
Çıkartıp çantamdan
Görebilsin diye sedef_i rengini güneşin
Gökyüzüne çeviriyorum ölü suratını
Beşinci mevsiminde her yılın 

Adını tuz mevsimi koyduğum bu vakit
Muhteşem 
Siyah papatyalar topluyorum
O çok gizli paranoya mevkii daracık koyaktan

Sol elimin serçe parmağından tadıyorum
Bir Mamut fosilindeki siyah buzul çağ tuzunu
Kamaşan dişlerimden yayılıyorken kılcallarıma
Soğuk yangınlar
Sağ elimle
Kutsuyorum yaşam kabımdaki pembe şarabı

Milat öncesi uyku kazanlarında eritiyorum
Yuvalarından ellerimle çıkarttığım gözlerimi
Tombul yüzü tökezlenip düşüverince ayın
Sessizliğin zifirisinde
O an çatlayıveriyor hiçliğimin imbiği

Ve 
Kulaklarımın her çınlayışında 
Bir bir
Kilitlemeye başlıyorlar tüm geri dönüş kapılarımı
Eski sevdalarım

Her adımında 
Keskin manolya kokularına lanet ediyor nefessizliğim
Gidiyor olmak mı?
Veyahut
Yoruluyor olmak mı? Giderken
Kaosunda avcı ulaklar gönderiyor ruhum
Ölüm tanrılarına

Kaya tuzundan yastığım…
Siyah saman balyalarından yatağım…
Ve 
Beş adet meşe palamudum…
Tam orta yerinde absürt bir rüyanın
Tutuşuveriyorlar anlamsız bir kavgaya aniden!

Gereksiz…
Çözümsüz…
Bilindik fakat…

Hayli evvel 
Ve o tek gece de kaybetmiştim 
Yatak odamdaki flotal aynanın sırrı siyah gerisinde
Tüm bildiklerimi oysa!

(Yıldıray Kızıltan)
( Tuz Ve Mamut Ve Kuzgun Ayı... başlıklı yazı Y.KIZILTAN tarafından 17.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.