Makale / Güncel Makaleler

Eklenme Tarihi : 13.11.2018
Okunma Sayısı : 1849
Yorum Sayısı : 9
Günün Yazısı

Bu Yazı 14.11.2018 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.

.
28 milyon nüfusu, 527,968 km² yüzölçümü olan Yemen’de yaklaşık 8 milyon Şii, 20 milyon da Şafi Sünni yaşıyor. Okur – yazar oranı yüzde 50.
1517'de Memlüklüler'den Osmanlı yönetimine geçen Yemen, Osmanlı’nın yıkılışı ile 1918'de İmam Yahya'nın yönetimine girdi ve 1962'den itibaren cumhuriyetle yönetilmeye başladı.
Bugünkü içler acısı duruma nasıl ve neden geldiler?
Eylül 2014'te başlayan Şii Husi ayaklanması ülkeyi felakete taşıma eşiğidir.
Şii mezhebinin Zeydi kolundan olan Husi aşireti, ismini isyanı başlatan Hüseyin Bedrettin El Husi'den almıştır.
Husiler 2014 yılında ilk olarak o dönemin ülke lideri Ali Abdullah Salih'e karşı ayaklandı.
Hüseyin Bedrettin El Husi, askeri bir operasyonda öldürülünce yerini kardeşi Abdül Malik El Husi aldı.
2011'deki Arap Baharı ayaklanması neticesinde lider Salih devrildi ve yerine Abdurabbu Mansur Hadi geçti.
Yemen'in 6 Federal bölgeye bölünmesi için Batılılarla masaya oturan Hadi'ye, ülke yönetiminde daha fazla yer almak istiyoruz diyerek karşı çıkan Husiler ayaklanma başlattı. 
2014 yılına kadar ayaklanmaya devam etti. Başkent Sana’ya kadar geldi, parlamentoyu feshedip kendilerince Devrim Komitesi hükümeti kurdu.
Hadi ülkeden kaçtı.
Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği üyeleri dâhil çok sayıda ülke Yemen'in başkenti Sana'daki büyükelçiliklerini can güvenliği kalmadığı gerekçesiyle kapattı.
Şafi Sünnilerin protestosuna acımasızca silahla karşılık veren Şii Husi milisleri, azınlık olmalarına rağmen şu anda ülkeye hâkim durumda.
Şii Husileri Şii İran desteklerken, Şafileri de Vehhabi Suudi Arabistan destekliyor ve şiddetli iç çatışmalara bombalamalarla katkıda bulunuyorlar. El Kaide’nin en tehlikeli yapılanması olan Yemen El Kaide'si de iç savaşı körükleyen başka bir unsur.
Bu arada insanlar, şayet iç savaş yüzünden ölmemişlerse, açlıktan bir deri bir kemik kalarak hayatlarını yitiriyor. Cesetlerin sokaklarda üst üste yığıldığını kolayca tahmin edebilirsiniz.
Batı, İsrail ve Mısır ise, “Yemen’i 6 federal bölgeye bölün. Sizi öyle tanıyalım” diyerek Husilere baskı yapıyor. Hem de bu bölünmeyi baştan beri istemeyen ve bölünmeye razı gelen Hadi’yi darbe ile ülkeden kaçıran Husilerin bunu kabul etmeyeceğini bile bile bu teklifi yapıyor. Demek ki iç savaşın sürmesi işlerine geliyor.
Şimdi düşünelim ve soralım:
Yemen’in iç savaşla ve açlıkla yok olup gitmesi kimin işine yarıyor?
Evet, Yemen'de petrol, kaya tuzu, mermer, kömür, altın, kurşun, nikel, bakır gibi zengin yer altı kaynakları var ama kişi başına düşen milli geliri 1.408 dolar olan Yemen, doğal kaynaklarını zaten çıkaramayacak yoksullukta. Geçim kaynağı tarımcılık. Ülke neden ele geçirilmek isteniyor peki?
Suudi Arabistan ve İran neden Yemen üzerinden savaşıyorlar?
Sebebi; Afrika ile Asya kıtalarını birbirinden ayıran, Kızıldeniz'i Hint Okyanusu'na bağlayan, Ortadoğu petrollerinin transferi açısından stratejik bir noktada bulunan, yılda 40 bin geminin geçtiği, 2 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip olan 32 km genişliğindeki Bab’ül Mendeb Boğazı’dır.
Dünya petrol ihtiyacının yüzde 30’u bu boğazdan yapılıyor ve Kızıldeniz'i Süveyş Kanalı'na bağladığı için Mısır ve İsrail için de büyük önem taşıyor. Şayet İran Husiler aracılığıyla Bab’ül Mendeb Boğazı’nı kontrolü altına alırsa Ortadoğu petrollerinin de kontrolünü ele geçirir ve o bölgedeki bütün ülkeler üzerinde söz sahibi olur.
İsrail buna izin verir mi? Tabii ki vermez. Amerika eliyle Suudi Arabistan’ı savaşa dâhil eder, Mısır’ı, BAE’ni ve Avrupalı devletleri de yanına alır, Yemen’in kendini imha etmesini sağlar. Nitekim gerçekleşen de tam olarak budur.
Yazıma, Allah Yemen halkının yâr ve yardımcısı olsun, bu kanlı iç savaşa bir an önce son verecek iradeyi onlara nasip eylesin, aralarında birlik ve beraberlik tesis ederek ülkelerine sahip çıksınlar duasıyla son veriyorum. Amin.
 
Mücella Pakdemir

( Yemen İç Savaşının Esas Sebebi Nedir? başlıklı yazı M.Pakdemir tarafından 13.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.