Barakaya girdim. İçinde sedir, ortada hasır kilim ve aşınmış tesbihler! Her tesbihin başında boyun bükmüş gibi görünen imameler, Allah’a secde et der gibi eder tembihler…On dört asırdır ayakta, eskimiş ama dipdiri görünüyor… Asırlara meydan okuduğu ve bozulmadığıya övünüyor … İçinde sadece yaşamış salihler! 


Dışarıda dalgalar, soğukta-sıcakta, yağmurda karda aynı ritimle gelir gider. Şaşmaz yolundan, ibadetinden. Her gelişte tuzları adeta nurunu gösterir bakan gözlere! Nisan yağmurları ile yıkanmış özlere… Kumlar bu geliş gidiş ile sürtünen sevgiye alışmış, sarılır dalgalara sonra suyu geri bırakır. 


Güneş ve onun gölgesi ay…O dalgalar gibi görevine sadık, sürekli çalışırlar. Çalıştıkça canlı, dipdiri kalmaya devam ederler, yaşlanmazlar, asla emekli olmazlar. Çalışmazlarsa, ibadetten vaz geçerlerse, sönmüş gezegen gibi görünür ve o yaşanan yeri sonsuza kadar karanlığa gömerler. Sanki, kıyamet kopmasın, sanki, Rabbinin yüceliğine her salise tanık olsunlar ve Ona hamd etsinler diye deli divane olurlar döne döne ve çalışmaktan zevk alırlar.  


Her tesbih taşında, sayısız zikir izi vardır. Ne kadar çok okşanmıştır. Okşandıkça parlamış, okşandıkça ateşini harlamış…. Dokunan ve gerçekten ilahiye aşık kişi, o tesbih tanesinde ateşi hisseder, hissettikçe yanar, onu tattıkça ağlar… Sinesine vurdukça önünde yıkılır aşılmaz dağlar… Kalp, açılır, ceset yığılır… Dosdoğru yola uçar ruh… İnanın görünen bu dünya mı değil mi bilinmez, bunu yaşayan kimse de o yerin görünüşüyle ilgilenmez… Onun parçası olur, bütüne tutunur.


Eğer aşk varsa, üstelik ilahiyse, kim not tutar, resim çeker, onu seyreder ki… Sadece yaşar. On dört asır yaşanır bu… Aşk öylesi güzel ve taptaze!  O barakadır, belki bir çobanın kaldığı yerdir… Ama tertemizdir, öylesi sadedir, boynunu kime büktüğünü bilen has kuldur ve yaşamın gayesine o yüce kitabın-barakanın izinde emadedir. Bu sürecektir, onu yaratan ilahi gücün emriyle…


O tevazu ve ilahi aşkı yaşamış/yaşayan kişilere ne mutlu… Bu bize bir adım ötede, gerçekten okuyan, gören, işiten ve dokunan kişileri beklemekte… Sizi barakayı ziyarete bekliyorum, okuyan okurlarımı. Selam ve dua ile! 


Saffet Kuramaz

( Baraka başlıklı yazı safdeha tarafından 1.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.