Öldürmeyen Allah öldürmez işte;

Hala mezarsızım, o’na şaşarım…

Sen iste gönlümün kor yanardağı;

Ocakta, ateşte, külde yaşarım…

 

Yeter ki ömrümün baharı solsun;

Yeter ki yokluğun gözüme dolsun;

Mezarın üstünde şahidim olsun;

Menekşe, karanfil, gülde yaşarım…

 

Sabrımla oynaşır o gamlar bile;

İnkârda verilen selamlar bile;

Yalansa duyduğum kelamlar bile;

Cezvede, fincanda, falda yaşarım…

 

Yüzümü resmine döndüğüm vakit;

Temmuz sıcağında donduğum vakit;

Bastığın toprağa konduğum vakit;

Arıda, petekte, balda yaşarım…

 

Hayaller firarda düşlerim tutsak;

Ne olur dertleri bir bir unutsak;

Söylenen türkü’ye biraz biz katsak;

Sazımda, mızrapta, telde yaşarım…

 

Gönül parçalanmış derde ortağım;

Hayat takviminden düşer yaprağım;

Beni de koynuna alır toprağım;

Kazmada, kürekte, belde yaşarım…

 

Vuslat dağlarını deldim diyerek;

Sensizlik şehrinde öldüm diyerek;

Mezarım taşında “geldim” diyerek;

Kâğıtta, kalemde, elde yaşarım…

 

Kırk yerden kırıldı kollar sevdiğim;

Geçmiyor bir türlü yıllar sevdiğim;

Sana çıksın bütün yollar sevdiğim;

Kefende, tabutta, salda yaşarım…

 

Ali ALTINLI – 24.10.2018                     

Saat: 12:38


( Yaşarım başlıklı yazı Ali ALTINLI tarafından 24.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.