Ey sevgili;

Kurudu bastığın yerde yeşeren çimenler.

Boy boy atıp filizlenen meşe ağaçları da kurudu.

Annelerinin ardı sıra meleyen kuzular küstü hayata.

Beş kuruşa satıldı

O alımlı, o çalımlı ve dünya incisi güzeller bu şehirde bilesin.

Şimdi sensiz bu şehir;

Gündüzün ışığında karanlığı,

Bollukta darlığı,

Ustalıkta çıraklığı yaşıyor artık.

Ne bir bülbül gül için feryadı figan eğliyor,

Ne de selvi boylu âşıklar el ele tutuşup ta boyu endam ediyor.

Gelen yabancılara sokak araları dar ve ıssız.

Daha birkaç gün öncesine kadar;

Sen kokan caddelerde yerle bir oldu kaldırımlar.

Öyle ki;

‘Sevgilinin basmadığı bedenimi kimselere çiğnetmem’

Diyerek isyan bayrağını şehrin en görünesi yerine astı.

Ah sevgili,

Bilsen gökte bulutlar ağlıyor,

Yerde Kelkit Çayı çağlıyor hasretinden.

Çevre yolunun altında çakıl taşlarıyla donatılmış küçük bir okul,

Böyle koca bir sevdayı nasıl taşıyor bilemezsin.

Akıllara ziyan gelir koca bir sevda öyküsü bu.

Öyle bir sevda ki bu;

Ne dillerde bir halk türküsü,

Nede zamana ve mekâna göre değişikliğe uğrayan halk öyküsü.

Gerçek ve yaşanmışlığa adanılmış bir ömür varsa eğer

İşte onun taa kendisi.

Belki yoktu bu aşkta kızın bir efendisi,

Ama erkek sevgili diyerek tüketmekteydi nefesi.

Gülüşlerin sahte olduğu bu şehirde;

Elemler, kederler, ıstıraplar gerçeğin taa kendisiydi.

Mutluluk diye bir şeyden bahsediyorlardı

Bilmem orası acep neresiydi.

( Ah Minel Gülü Aşk başlıklı yazı şiir gözlü tarafından 23.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.