Televizyon haber kanallarına bir bir bakıyorum. Suudlu gazeteci Kaşıkçı hakkında konuşuyorlar. Konuklar farklı ama hepsi farklı farklı konuşuyor. Meğersem, ülkemde senaryo yazmak o kadar kolaymış ki… Her kanalda 2-3 saat boyunca farklı bir roman yazılıyor. Konuklar konuşmaktan yorulmazken, ben dinlemekten asabım bozuldu. 


Haber kanallarını dinlerken ne umuyoruz? Bir şeyler öğrenmek mi gaye, vakit geçirmek mi çare! Sanki bazı kişiler gezmesin diye avare, onlara göre program yapıyorlar…


Ya Kaşıkçı, delil olmamasına rağmen, en başından öldüğü bilinen bir gerçekti… On beş gün boyunca her gün aynı kişiler konuşup durdular. Kaşıkçı hakkında, o kadar çok yorumlar getirildi ki! Kim bu kişilerin eline düşerse, vay haline dedim kendi kendime!


Kaşıkçı denen kişiyi, tanımamın sebebi, Trump’ın diline dolanması olsa gerek. Kişinin ünlenmesi de ne kolay olabiliyor, Kaşıkçı gerçeği önümüze sunuyor. Güçlü biri birini beğensin yahut kötülesin, kısacası o kişiyi önemsesin bu onun kısa süreli ünlü olmasına yetiyor! 


Balonu satın alan zengin birisi şişiriyor, kısa bir uçuştan sonra onun havası söndürülüyor… Bir köşeye kaldırılıp, onun işi bittiği için unutuluyor! Depoya kaldırılıyor, sonra da çöp diye atılıyor. Kimse onun uçan balon gibi görmüyor, yahut bu özelliğini araştırmıyor. Değeri o uçuştan kaynaklanıyor. Kısacası işi bittiğinde değersizleşiyor.   


Sonuçta, insanlar gereksiz bir konuya önem vererek ömrünü harcayarak ya anlatıyor yahut dinliyor. Dinleyenlerde yeni bir konuymuş gibi uzun süre bu konuyu günlük yaşamında tartışmaya devam ediyor. Belki politik bir gündem sonucu bu yapılıyor, belki sıkıntı veren sorunları unutmak adına başka gündem oluşturuluyor. Bizim gayemiz bu mu olmalıdır ki…


Bizim gayemiz, Allah’a kul olacak, dostu ve düşmanı tanıyacağımız, kardeşliğe sahip çıkacağımız ve sevgiyi ön plana koyacağımız konuları konuşmak üzerine olmalıdır. Lafazan ve geveze bir ruh haliyle, yaptırımı ve yaşam alanı olmayan tartışmalara ihtiyacımız yok.  Birde okumayı sevmeyen bir toplumda, bu tür tartışmalar cahilliği artırmaya sebep de olmaktadır. 


Gündemi Allah’ın yarattığı fıtratı zenginleştirecek  haber ve haber programlarına yer vermek üzerine değiştirmek gerekir. Kaşıkçı hakkında bu kadar konuşmakla, bu programları dinletmekle sanırım Türk toplumunu geri zekalı olduğunu düşünüyorlar.  Kardeşim, bizim ilerlememiz ve refah toplumu olabilmemiz için, boşa geveze olmamamız gerekiyor. Bizi bu tür kişiler sömürüyorlar. Onları dinledikçe, onlar ceplerini dolduruyor ve bizde hala fakir hayatı yaşamaya ve cahil kalmaya devam ediyoruz, maalesef. İşin erbabı, bize yön vermeliler. Biz de çalışmalıyız ve doğruyu araştırmalıyız. Çok okumalıyız. Tembellikten kurtulup, bugün de bir şeyler öğrenebildim diyeceğimiz yaşama yönelmeliyiz. Eğitimimizi biz kendi kendimize yapalım, lütfen!


Saffet Kuramaz 

( Ne Kadar Çok Konuştuk Şu Kaşıkçıyı başlıklı yazı safdeha tarafından 19.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.