Gözsüzlere sultanlıkta ne var ki
Kulluk denen zirveleri aşta git
Sır dağından öyle hisse çıkar ki
Sular gibi yatağına düşte git
Tüm mahlûkat Süleyman’ı sormadan
Son nefesin kucağına girmeden
Bulutları rüzgârları yormadan
Yağmur gibi yamaçlardan taşta git
Ak ve kara bilir misin
beyazı
Riyâ ile harmanlama niyâzı
Karakışın inadına bu yazı
İlkbaharın en başında başta git
Zevk-i safa genlerimiz plazma
Toprak biziz biz toprağız dur kızma
Birkaç mertek bir
beyaz bez bir kazma
Tak tasmayı at eşyayı boşta git
Ağa değil paşa değil bey değil
Bu saklanıp satılacak şey değil
Istırabın musikisi ney değil
O kutlu ses okunmadan beşte git
Belki mecnun gibi
aşktır bu
şiirRahmet vadileri bire bin verir
Gözyaşlarım zemheride yeşerir
İstersen sen çöl k
okulu kışta git
Gurur kibir tekmilini yıkıp git
Ağla biraz ciğerparen bakıp git
Nasûh giyin tevbe süslen çıkıp git
Yükün ağır taşıyacak yaşta git
Nedir bilmem pâye
nişan endaze
Gülüm hüznü yüreğimde taptaze
Ruhum sarar semâvi bir firûze
Sonsuzluğun sofrasına koşta git
Ömer Ekinci Micingirt