Sihirli Balık

Hepimiz biliriz bu masalı ama ben kısaca bir anlatayım:

Fakir bir balıkçının oltasına vuran balık dile gelir. “Ben bir sihirli balığım. Ne olur, beni nehre atın. Her istediğinizi yaparım…” Adamın gözü tokmuş. Konuşan bir balık olduğundan çıkartmış oltadan nehre atmış. Balık başını çıkartmış ve demiş ki: “Bir dileğin olduğunda buraya gelirsin ve ‘Balık balık, tılsımlı balık, dileğim var, ortaya çık’ dersin. Ben gelir dileğini yerine getiririm.”
Adam eve geldiğinde olayı karısına anlatır. Karısı derhal ayağa fırlar. “Öyle bir fırsat buldun da bir şey istemedin mi? Hemen şimdi git o balıktan evimizin bahçeli bir köşk olmasını iste.”
Adamcağız gider ve tabi ki isteği yerine gelir. Kadının gözü doyar mı, sonra evinin saray kendisinin de kraliçe olmasını ister. Daha sonra ise imparator… Buraya kadar hepsi olur. Ancak kadın bunlarla da yetinmez ve öykünün bir şekline göre güneşe hükmetmek ister, bir diğerine göreyse hâşâ Allah olmak ister. Balık ise “Kulübene dön” diye adamı geri gönderir.
Bu masalı çocuklarıma anlattığımda bir oğlum bana şunu sordu:
“Baba, o balık mademki her isteği yerine getirebiliyordu, kendisini neden oltadan kurtararak nehre atamamıştı?”


Mavi Tasmalı Köpek Mi?

Olayın kahramanı adaşım Avustralya’da yaşar ve çocukluğundan beri hayvanlara meraklıdır. Evinde yılan mı ararsınız, kovala mı veya başkası, birçok hayvan beslermiş.
Komşularının köpeği kaybolur. Çocukların ihbarıyla komşu gelir kapılarına ve sorar köpeğini. Annesi küçük Kadir’e seslenerek…
“Oğlum, bu komşunun köpeği kaybolmuş. Sen hiç gördün mü?” diye sorar.
“Mavi tasmalı kıvırcık tüylü fino köpeği mi?” diye sorar Kadir.
“Evet” der komşusu.
“Ben o köpeği hiç görmedim” der Kadir ve izlendiğini fark etmeden doğruca bahçede köpek için hazırladığı kulübeye gider.


Bir De Paranın Üstü

Oğluma para vererek dedim ki:
“Bu parayla bakkaldan bir ekmek, bir sana yağı al ve paranın üstünü de almayı unutma.”
Oğlum bakkala gitti ama ben de nasıl anlatacak bakayım diye arkasından gittim ve izliyorum… Parayı bakkala uzatarak:
“Bir ekmek, bir sana yağı ve bir de paranın üstü.”


Vapurla Mı Gideceksin?

Üniversite yıllarımda küçük kardeşime bir boğaz gezmesi yaptırayım dedim. Vapurun üst katında oturduk ama vapur düdüğünü çalınca kardeşim korktu ve ağlamaya başladı. Bunun korkacak bir şey olmadığına kendisini ikna edemeyince indik alt salonlara. 
Bundan sonra okula veya başka yere gitmem gerektiğinde kardeşim de benim gelmek isteyince ondan kurtulmak için “Ben vapurla gideceğim” derdim ve o da isteğinden vazgeçerdi. Bazen de ben bir şey demeden bir yere gideceksem o arkamdan seslenirdi:
“Abi, sen vapurla mı gideceksin?”

Kadir Tozlu
28.10.2013

( Çocukların Dünyası-2 başlıklı yazı superbaba tarafından 12.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.