Ulema sevinçler ahkâm kesiyor

Perdesi olmayan kornişin

Titrek rayları.

Varlığın hikmetine binaen

Tutuşan bir çatı katı

Şairin saklı dimağı.

 

Kul kölesi olmaksa ömrün

Yatırı kayıp şehrin

İsinde kayıp güller saklı

Bahçenin zemininde

Börtü böcek değil mi tabiatın eşkâli?

 

Öykündüğümüz kadar mı mutluyuz?

Yoksa kayıp hatıratın

Kopuk yapraklarına dökülen göz yaşı mı,

Basireti bağlanmış

O mutlak sevincin

Cilveli nidası.

 

Göğün karasında bir telaş ki

Sorma gitsin.

Babadan miras bir soyadı

Tümcelerin sıradanlığına kol kanat geren

İsmin de hülyası

Günü birlik mutlulukların

Hayatla dansı.

 

Şimdimizi mimleyip de kaçalım

Martaval okuyan bir şiire de

Maruzatlarımızı sunup

Göğe tente açalım

Göçmen kuşların sevincine ortak

Dalyalarca kanat sayalım

Daha da coşsun diye doğa.

 

Hani olur da;

Kırık dalın ucundaki kelebek

Sevdalanır yeniden

Ve yeniden doğar

Kozasına saklı ölü sevinçlerden.

 

Ne ırmaklar kurur

Ne can çıkar.

Ne sazlar susar

Ne yürek sır kâtipliğini

Evrene sunar

Öyle ki; öksüz kırlangıcın titrek vücudunda

Soğuk mevsimlerden

Sızılar yağar rahmet niyetine.

 

Tasviri yoksa sevginin

Sevincin eşiğinde ölümü sobeleyen

Basireti bağlanmış faninin

Son utkudur her rüya

Görmek de değil hani

Görüntüsü olmayan safi sevinç:

Kanayan rüyaların saklı duası

Güne eşlik eden temsili resim.


( Ulema Sevinçler... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 10.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.