Neden diye sorguluyorum, niçin diye düşünmeye devam ediyorum. Sorgum yaşanan aynıların üzerine. Toplumun içine girsen, hayat pahalı, enflasyon yüksek, hayat yaşanılacak gibi değil, tadı tuzu yok diyoruz. Trafiğe bakıyoruz, lüks arabadan geçilmiyor… Lokantalara bakıyoruz tıka basa müşteri dolu… Yeni lüks ev alan, uzun tatil yapan … O kadar çok ki! Peki, bu şikayeti yapan kim, bunları yaşayan kim? Aynı ülkede yaşamıyor muyuz?


Adam satışım yok kazanamıyorum diyor, ondan bir şey almaya kalkıyorum… Malından en yüksek kazancı elde etmek için ilk önce eşyanın kataloğuna bakıyor, o değeri o kadar yüksek söylüyor ki… Nerdeyse o değerden %25 indirim yaparak, peşin verilen bu olur, bu değerden başka bir yerde satın alamazsın diyor. Peşin verirsen bunu hemen sana satarım diyor. Başka yerlere bakıyorum aynı mal için. O değerin de altında daha da iyi imkanlarda o malı satın alıyorum. Nedir bu işin sırrı, kim yalan söylüyor, neden diye sorguluyorum, niçin diye düşünmeye devam ediyorum. Adam bana malı satamıyor, başkaları da gelip ondan almıyor… Ben satamıyorum diye ağlıyor, şikayet ediyor sonra!


Nereye gitsem, fiyatlar o kadar değişiyor ki… Bir malın değeri bu kadar oynak olur mu? 


Avrupa’ya gittim bir çok kereler. Her gittiğimde, Mesela İsviçre’de saatin fiyatı ilk gördüğümde neyse hala aynısını gördüm etikette… Pazarlık yapamıyorsunuz. Etikette ne görürseniz o değer o malın fiyatı. Pazarlık yapsanız, adam tuhaf tuhaf bakıyor, sanki diyor ki, ben seni yalan söyleyip, kandırıyor muyum ki? Diyecek söz bulamıyorum.


Oysa, Yüce kitabımızda,  «Ey kavmim! Ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirin. Halkın malına densizlik etmeyin ve yeryüzünde fesatçılık yaparak fenalık etmeyin.» Hûd, 85, diyor.Ayette, sattığımız malın ederi ve gramajı konusunda dikkatli davranmamızı emrediyor. Malın değerinin hakkı neyse o değerde satın diyor. Tıpkı Avrupalı gibi yapın diyor. 


Fesat dolu, haksız yere kazanç peşinde olan, paradan para kazanmak için faiz ve tefecilik yapan bir toplumda huzur olur mu, güven olur mu? Hûd 85. ayete muhalefetten Allah’a karşı gelmez miyiz, Allah korusun. Hani ahirete iman ediyorduk, hani ne yaşıyorsak bunun sorgusundan, haşırda hesabını vermekten korkuyorduk?  Neden diye sorguluyorum, niçin diye düşünmeye devam ediyorum.


Her şikayet eden kişi hakkında, onun yansıttığı ameldende başkaları şikayet ediyor. Yani herkes şikayet ediyor ama düzelen veya düzelten yok. Adam aldığı her elli kiloluk un çuvalındaki eksikliği sorgularken, o da ekmeği eksik gramajlı olarak insanlara satıyor. Yukarı bakarsan bıyık, aşağı bakarsan sakal… Dürüstlük mü, kime göre? hangisini konuşalım! 


Neden diye sorguluyorum, niçin diye düşünmeye devam ediyorum… İşin içinden çıkamıyorum!


Saffet Kuramaz

( Dürüstlük Mü? başlıklı yazı safdeha tarafından 7.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.