BENİM GÜLÜM 

Hasrete kol olsaydım seni nasıl sarardım
Hüznü taputa koyar kefenine belerdim
Yorgun topuklarımı ortasından delerdim
Sırtında gül taşıyan devriş gibi arardım 
Hasrete kol olsaydım seni böyle sarardım 


Agyar da  yol olsaydım sana nasıl gelirdim 
Tozu toprağı eler yerle yeksan ederdim 
Şimşek gibi patlayıp  yağmur gibi inerdim
Mekanın sahibini ben çok iyi bilirdim 
Agyar da  yol olsaydım sana böyle  gelirdim 


Taşlarda sel olsaydım sana nasıl Çağlardım 
Yar yar diye haykırıp ummanlara akardım 
Umut çiçeklerini  yaprak yaprak yıkardım
Ben gibi yanmış olan denizleri dağlardım  
Taşlarda sel olsaydım sana böyle  Çağlardım 


İrem de  gül olsaydım sana nasıl açardım 
Allara boyanırdım lalelerin ardında 
Belki susuz yanardım şelalerin ardında
Dalda tomurcuklanıp sevincimden uçardım  
İrem de  gül olsaydım sana böyle  açardım

Cezvede fal olsaydım sana nasıl çıkardım 
Fincanın tam üstünde şahlanan at olurdum 
Celali uykularda gelir murat olurdum
Kuş kanadında gelen mektupları yakardım   
Cezvede fal olsaydım sa böyle çıkardım 

Ezgide dil olsaydım seni nasıl söylerdim 
Tüm yanık türküleri ugruna feda edip
Sonra bir kelebeğin kanatlarına binip
Bir sazın  perdesinde agıtları demlerdim 
Ezgide dil olsaydım seni böyle söylerdim 

Meltemde yel olsaydım sana nasıl eserdim
Ulurdum kayaların üzerinden geçerken  
Aşk yanar kavrulurdu dudağından içerken
Sana inat açılmış Zambakları keserdim  
Meltemde yel olsaydım sana böyle eserdim. 


HARUN YILDIRIM 
( Benim Gülüm başlıklı yazı Harun Yıldırım tarafından 6.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.