Sabahları üşüyerek bekledim vapurları.
Martılar eşlik ettiler yalnızlığıma. 
Bir simit tadındaydı mutluluk
Ve sımsıcak taze demlenmiş bir çay.
Ama biz onu gidenlerde aradık.

Eminönü’ne hızla yaklaşırken vapurla, Üsküdar’ın giderek gözden kaybolması gibiydi hayat.
Birilerine yakınlık, diğerlerine uzaklığı celbediyordu.
Herkesi aynı anda sevemiyordun.
Ve mümkün değildi her bir insana bir anda bağlanmak… 
Fanide aradıkça mutluluğu fenalardaydık.
Göğe uzanmış minarelerin ‘gel’ çağrısından kaçarken, bizi çağırmayan vefasızların peşinden koştuk habire…
Uyuyorduk anlaşılan, gözümüzü dört açmış bir halde…

( Ah İstanbul başlıklı yazı janjanLi tarafından 4.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.