UŞAKTA ADAK


  Bir haber dolaşırdı bir kaç gün önceden filancıların adağı varmış cuma günü.Hazırlardık tahta kaşığımızı çağrılan eve.Akpilav  (pirinç )olmazdı bulgur pilavı olurdu.
 Saat yoktu hiç birimizde ama bilirdik gidilecek zamanı.Eve gelmeden önce o mis gibi kokan tavuk kokusu iştahımızı artırırdı.Adaklar horozdan olurdu.Tavuklar yumurta yapıyorlar diye herhalde derdik çocukken.Yumurta deyince çocukluğumda kışın yumurta az bulunurdu. Kış gelmeden ,yazdan bir küp içine babam yumurta sakladığımızı bilirim. Kışın kül içinde karanlıkta yumurta arardım .
 Gelen giden olmayınca:Ortaya bir örtü üzerine kasnak üstüne de sini konur. Sininin etrafına yere oturarak gelecek olan yemeği beklerdik.
  Büyük tepsi bulgur pilavı üstüne parçalanmış tavuk (Horozda olsa tavuk derdik)
  Afiyet olsun komutuyla yemeğe saldırırdık.Yemeğin yanın da bazen ayranda olurdu.
  Son bulgur tanesini kalmayınca.Kalkma zamanı gelince bazıları 
  <<Adağınız kabul olsun eşeğiniz cıbıl olsun.>> 
   Belki damlarında eşekleri yok.
   Evden çıkarken ağzımızda o tavuğun tadı dişlerimiz arasında bulgur pilavı kırıntıları.
   Köşe başında çeşmeden de suyu içince kim oyun ister ki bu tok karınla.Evdeki tekir gibi bir kenara çekilip midedekilerin erimesini beklemekti.
  Güzeldi o zamanlar sevindirmek biz çocukları.
   Şimdi böyle adetlerimiz yok sokakta...
( Uşakta Adak başlıklı yazı HasanÖzaydın tarafından 2.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.