Akşam dükkanı kapattıktan sonra,
arabam ile eve doğru tıngır mıngır yollanmak için kontağı çalıştırdım bastım
gaza. Ankara'da akşam saatlerinde trafik bayağı yoğun oluyor eve giderken.
Okullar, memurlar, bizim gibi esnaf tayfası hepimiz biran önce eve varmak için
asfaltları çiğniyoruz arabalarımızla...
Araba kullanırken benim felsefem her zaman ''Yavaş git beş dakka geç var ama
eve sağlam var''olmuştur. Her şoför arkadaşıma da şiddetle tavsiye ederim
trafikte ki bu davranış biçimlerini...
Eskişehir yolunda ağır aksak seyrediyoruz, seyrediyoruz dediysem tek başına
yanımda kimseler yok o gün tesadüf. Birden direksiyonda kaşınmaya başladım
hatır hutur hatır hutur. Öyle kötü bir durum ki, başına gelmemiş olan beni
biraz zor anlar. Nasıl kaşınıyorum ama. Hay Allah!!! muhakkak içime bir şeyler
kaçmış olmalı, ya da yediğim bir şey dokundu zaar. Çin işkencesi gibi bir şey.
Kaşın babam kaşın, ne olacak bunun sonu, nereye varır, kaza bile yaparım belki,
direksiyonu mu tutayım, kaşınan yerlerimi mi kaşıyayım, öfff çıldıracağım
neredeyse...
Hah! dedim ileride benzinci var, oraya gireyim tuvalet de kendime bir bakayım
çeki düzen vereyim, elimi yüzümü yıkayayım belki kaşıntımda geçer. Usulca
girdim benzinciye, arabayı sakin bir yere çektim, doğru tuvalete...Açık olan
birine daldım tuvaletin, hızlı bir şekilde üstümü başımı, kaşınan yerlerimi
kontrol ediyorum. İşteee!!!yakaladım seni ufacık bir kıl, kıl ne kelime kıl
demeye bin şahit ister kılcık. Ama beni sinir ettiği için ona kılçık da
diyebilirim. Bir güzel çıkardım attım bir kenara, oh be dünya varmış.
Sonra tekrar yola devam, bir müddet gittim gitmedim, aynı kaşıntı bu sefer
başka yerimde başladı. ''Ulan ben senin kıl gibi var ya ge......şini
geç....şini''pasa sayıyorum kıla. Dedim kendi kendime ''Bunlar mitoz mu
bölünerek çoğalıyor ne iş'' bir yerimi kaşıyorum, orası geçiyor, başka bir
yerim kaşınıyor, orayı kaşıyorum, yine bu sefer daha değişik bir bölge
kaşınmaya başlıyor, orayı da kaşıyorum, saçmasapan başka bir bölge kaşınmaya başlıyor.
O arada yanımdan geçmekte olan şoförlerde, kendilerine hareket yaptığımı mı
sanıyorlar ne, pispis bakıyorlar,alakası yok kardeşim kaşınıyoruz işte elimi
kolumu başımı oynattığıma bakmayın benim siz. Sizin başınıza da gelsin de trafik
de bir göreyim boyunuzun ölçüsünü. Uyuz mu oldum ya diyorum kendi kendime?
Eve zor attım kendimi. Hanım''Ne oldu böyle sana''dedi...Hanıma döndüm''Valla
hanım herhalde yediğim bir şeyler dokundu, ya da kedilerden köpeklerden bir şey
bulaştı hatır hutur kaşınıyorum''dedim. Hanım biraz irkilerek azıcık da sesini
yükselterek''Doğru banyoya iyice yıkanıyorsun sabunlanarak bir iki saat den
öncede çıkmıyorsun''deyince, hemen daldım ben de banyoya...
Kıl oldum bayağı bu duruma ama, banyo yaptıktan sonrada rahata erdim. Çok kötü
bir durum, hele helede trafik de, Allah kimsenin başına vermesin..