Online Üye
Online Ziyaretçi
Âlemleri ve bizi yaratan Yüce Allah bir sebep için yaratmıştır. İlk sebep varlığının bilinmesi için ve bizlerin şeksiz şüphesiz (dış etkenlerle etkilenmeden) itaat içinde, itaat etmemiz ibadet etmemiz gelmektedir. Yaşadığımız anda oluşan sebepler doğum ölüm elimizde olmadan bizim bunlara müdahale etmeden(kürtaj ayrı bir konudur burada ondan söz etmeyeceğim) oluşan sebeplerdir. Dert sıkıntı keder savaşlar ise bir sebep vasıtası için yaratırken yüce Allah c.c. elbette ki kulunun acı çekmesi için değil, bu sebepler karşısında göstereceği tavrı iradeyi de görmek ona göre sevap ile mükâfatlandırmak, günah içinde ise defalarca fırsat vererek af edilmesi için, acizliğini beyan ederek af dilemesini kulundan beklemektedir, bu nedenle bizleri hangi yolda olduğumuzu imtihan gereği görmek için yaratmıştır.
Dert sıkıntı içinde acizliğimizle yalvararak beyan etmemizi veya bize verdiği imkânlar içinde dert sıkıntısı olanın, sıkıntısına koşmamızı, savaş var ise insanlar zulüm görüyorsa, bu savaşa zulme son vermek için, o zulüm gören insana yardım için varılmasını gerekirliği vurgulanırken anlatılırken gösterilirken, işte bu nedenle yüce Allah sebepler yaratırken, bu sebeplere biz insanın vereceği tepki duyarlılık için yaratmıştır elbette.
“*İslam inancın en temel ilkesi; Allah’ın varlığının ve birliğinin bilinmesidir. Allah’ın varlığı ve birliğinin, akılla anlaşılır bir duruma getirilmesi halinde “Allah’ın varlığı ve birliği akıl dışı” inanç olmaktan çıkar. Akılla kavranılan bir inanç durumuna gelir.
Kelamcılara göre tabiattaki varlıklarının çeşitliliği ve düzeni Allah’ın en büyük mucizesidir. Bu nedenle hem Kuran’a hem, Kelamcılara göre tabiatın nasıl oluştuğunu düşünen kimse Allah’ı bulabilir. Çünkü çevremizdeki her varlık bizlere Allah’ın varlığını anlatır. Kâinat(evren) Allah’ın varlığını bizlere anlatır. Tabiat üzerinde düşünen herkes aklıyla Allah’ın varlığını ve birliğini bulur. Buna en güzel örnek H.z.İbrahim’in mağaradan çıktıktan sonra aklıyla Allah’ı bulmasıdır.””*
Sebepler, bir şeyi yapmayı ortadan kaldırmayı yok etmeyi bize anlatırken, bizler iman edenler olarak bunu imanımızla iyi bilenlerden olmak için Âlemlerin Rabbi olan yüce Allah c.c. bizler şeksiz şüphesiz (dış etkenlerle etkilenmeden) itaat içinde itaat etmemiz gerekir ki, bu algımız duyularımız hislerimiz algılama antenlerimiz diyelim açık olsun anında algılasın, sebepler kapalı olan üstü örtüleni kaldırmak ise, sebeplerde bizi Alemlerin Rabbine vardıran gizli perdeleri kaldırarak, güzelliklerle imanla insanları severek yardım ederek varmamızdır diyelim, vesselam.
Mehmet Aluç
*Alıntıdır bu kısım.