İnsanlar, para kazanma peşinde… Gerisi taklittir, böyle yapmak vicdanın sesini bastırıyor. Hani der ki, şuna inanıyorsan, işte yapıyorsun… Namazsa namaz, oruçsa oruç… Peki ya zekat? ya Hac?  ya sadaka? ya faiz? Hepsi paraya dayalı meseleler!  


Zekat mı vermiyorsun, dersin ki, ya işim ters giderse… Ya çoluk çocuk okusun diye paraya ihtiyaç duyarsam? Ya yatırım yapmak gerekirse? Hem bu kadar parayı niye vereyim ki, enayimiyim ki? 


Hacca gitmek gerekse, dersin ki, hele çoluk çocuk okusun, onları evlendireyim. ondan sonra hacca giderim. Hani hacca gittin mi, her şeyi doğru yaşamalısın ya…


Ya adam dilenci gibi benden para istiyor, adına da sadaka diyor. Neden vereyim ki… Aklını kullansaydı, çalışsaydı da kazansaydı… Ağustos böceği gibi eğlendi durdu, ben harıl harıl çalışırken… Nerde eğlence orada cümbüş… Eğer para verirsem bana haksızlık yapılmış olmaz mı?


Ya faiz? sıkıştın mı hemen bankaya koşuyorsun, sanki sana bedava veriyor! Diyorsun ki, kredi alıyorum, faiz almıyorum. Faizle kredi arasında bir fark mı var? Her gün televizyonlarda neymiş, falanca evi alırsan, ederin yüzde 40’ını öde, geri kalanını on yıl yüzde 0,98 faizle öde… Kardeşim, Kur’an faiz alma diyor. Bu ne lahana turşusu?  Sen bu yolu denedikçe adam da istediği yüksek fiyattan evi yok satıyor. Son günlerde gittiğim her yerde ki ev fiyatlarına bakınca bu nasıl bir Türkiye gerçeği diye şaşırdım kaldım. Evler yükseldikçe, biriktiğim para ev almama yetmiyor ki… Ben de Ya Sabır diyorum. Ya nasip diyorum. Bu çözümün, öbür dünya da açıklaması mümkün değil ki?  İnsanlar ateşten evde oturmaya can atıyorlar, sanki kraterin içinde magmanın fokurtusunda! 


Ya kardeşim, peygamber efendimiz bir topluluğu İslam’a davet ederken, elçiye iki şey tavsiye etmiş, namaz ve zekat… O topluluk demiş ki, biz yirmi dört saat namaz kılalım ama zekat vermesek olmaz mı? Elçi demiş ki, zekat vermezseniz davete icabet etmezsiniz… Zekat olmazsa olmaz İslam için.


Para, gerçekten büyük sınav! Hacca gitmeyen kişiye sormalı, sen geleceği bildiğini mi iddia ediyorsun yoksa? Sen o günlere çıkabilecek misin? Geleceği sadece Allah bildiğine göre, kendini Allah mı zannediyorsun yoksa, haşa… Her türlü fındığı kır, fındık kıracak gücün kalmasın, sonra hacca git tevbe et, Allah’ta seni affeder değil mi? Sen Allah’ı kandıracağını mı sanıyorsun yoksa? Bu ne gaflettir. Sen bu dünyadan vaz geçemiyorum desene! Kul kanar ama Allah bu yaklaşımına kanar mı?


Müslümanın vicdanı rahat, diyor ki, herkes benim gibi yapıyor. Yani herkes uçurumdan aşağı atlasa, sen gözü kapalı o uçurumdan aşağıya mı atlayacaksın. Hiç mi aklını kullanmazsın, hiç mi Kur’an ile hayatını donatmazsın? Neyi yaşıyorum diye hiç mi düşünmezsin, tefekkür etmezsin. Herkesin ameli kendine, sen doğruyu yapmalısın, en doğruyu… Şimdi düşün, bu dünyada rahat yaşayayım diye öbür dünyayı es mi geçeceksin? Yoksa ahirete iman etmiyor musun? Sana fetva ya da içtihat edenler, hep doğru mu diyorlar sanıyorsun? Senin aklın yok mu? Kur’anı okuyup neden tefekkür etmiyorsun….Sorular çok… Ne demiş felsefeci, “Düşünüyorsam varım!”  biz düşünmüyoruz, yani yokuz bu dünya da… Yaşadığımızı iddia ediyoruz, gerçekten yaşıyor muyuz? 


Saffet Kuramaz 

( Biz Gerçekten Yaşıyor Muyuz başlıklı yazı safdeha tarafından 15.09.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.