Sevgili Didem Madak'ın anısına saygılarımla...

“sonra içime ve hatta dışıma kapandım. küsmek gibi bir şey. bir çeşit gölge fesleğeni. bir çeşit olmayan hayat. zaten hiçbir şeyi kararında bırakamamak ve ortasını bulamamak gibi bir sorunum var benim. epeyce göçebe yaşadım, sadece iki valizim oldu. bir yığın insan tanıdım. ama hep yalnızdım.”(Didem Madak)

Seninle tanışmayı çok isterdim sevgili Didem.

Belki ileride oturur konuşuruz: dertlerimizi ve şiirlerimizi sereriz bir bir her papatya falı açtığımız şiirde ararken kendimizi.





 

İçimin çapasında bir mercanım

Büyüttüğüm bitkilerin de isim annesi.

Hoşlukların sedasıyım

Şiir başıma neler açtığım değil hani

Şiirin ruhumdaki yaraları ihlali söz konusu.

 

Konduramadığım sıfatlar var

İçimdeki lahit öyle diyor.

Yere göğe sığdıramadığım insanlar var:

Ben kozamda muhalif bir böceğim:

Aklımın iplerine takılı

Sıra dışlığımın da özeti her yazdığım.

 

Azınlıkları seviyorum

Çünkü ben tek başına bir azınlığım.

Azanlardan olmadım hiç

Rabbimin sunumunda kelebek kanatlarıma

Sordum her içime kurt düştüğünde.

Örtündüğüm değildi aşk

İçimde ördüğüm o uzun hikâye.

Bir kızın aşkıydı aslında hayata duyduğu inanç

Kızılcık şerbetinin de ilahını içtim her gece

Ve muteber bir ölümle kucaklaştım aklım sıra

Yazdığım her şiirde.

 

Güftemle muhatabım

Öldürücü gücüne yenik düştüğüm evrenin

En yakın şahidiyim ölüme.

Öldüğüme şahidim

Sevdiklerim çok yakın olsa da ölüme

Kucakladığım acıya razıyım

Onların yerine kanat açmayı dilediğim

Her mezarlığı yuva bildim kendimce

Başımı okşayan bir mezarlık bekçisi

Belki annemin lavanta kokan başörtüsü.

 

İçimin gizemine demirledim demirleyeli

Kaçtım ben usulca

Görünmezliğimin kalesi düşmesin diye

Sustum ve uyudum sakilce.

Andığım değildi

Ar damarımda kutsalım

Ve en yakınım

Nasıl ki şah damarımdan yakın…

 

Muhalifim içimdeki yetime

Yeter ki;

Öksüz kalmayayım hani olur da

Ölüm atlarken sırasını

Atamadığım duygu mu kaldı sizce?

İçimdeki cenneti cehenneme çeviren

Bunca insanı ben çok sevmiştim oysa

Sonra kendimden nefret etmeyi görev bildim.

 

Lanetin ucunda asılı bir kelebekten

Bile inceydi ellerim.

Şimdime de muhalifim yarınım hepten kursağımda

Takılı.

Aklımın beyitleri sır küpü

İçimin iştigali ise hep kimsesizlik.

 

Hazanın ilk meyvesiyim

Eylül benim yaşadığım tek mevsim.

Ne gelen oldu ne giden

Eylül dışında hep terk edilendim ben.

 


( Hazanın İlk Meyvesiyim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 13.09.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.