GAZİANTEP'TE BİZ BİR KAÇ KİŞİYDİK
Ahmet AYAZ
Gaziantep Life Dergisi
Sayı 79 Sayfa 62 Ağustos-Eylül 2018
………………………………………………………..
Gaziantep’te
biz birkaç kişiydik. Ama güzellikler ile göz doyurucu, kültür, sanat ve
edebiyat adına; Kültürü, sanatı ve edebiyatı yücelten
işler yapıyorduk. Bunların tamamını değilse de, bir kısmını, kısa bir kesit ile aşağıda anlatmaya
çalışacağım.
Bir şiir
kitabım çıkmıştı. Bundan bir tanesini elime alıp, Gaziantep Üniversitesi
Rektörü Sayın Prof. Dr. İ. Hüseyin Filiz Beye gitmiştim. Sayın Hocamız, Kitabı
eline alıp da, sayfalara bir göz attıktan sonra, yüzünü bana çevirerek, “Ahmet
Bey, koskoca Gazi Şehrine siz Vahittin Bozgeyik, Tamer Abuşoğlu gibi üç beş
kişi az değil mi?” dedi. Biz, şiir
yazan, edebiyatla, edebiyat etkinlikleri ile uğraşan 3-5 kişi de olsak, kayda
değer işler yapıyorduk. Biz, 26 Nisan
1996 tarihinde Rahmetli bestekar-müzisyen Tahir Siral, Emine Öksüzoğlu, Kemal
Polat, Tamer Abuşoğlu, İbrahim Halil Aycan, İl dışından adını
hatırladıklarımdan ünlü güftekar Nadide Gülpınar, Ayşe Ergün gibi isimlerin
katıldığı bir program yaptık ki, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi konferans
salonu dapdolu idi. Hem de girişler ücretli. O zaman, dinletinin geliri
Gaziantep Çocuk Yuvasına verilmek üzere, Dünya Şairler gününü kutlamıştık.
Hem de
yukarıda adı geçenler her birimiz 10 adet bilet alıp, parasını peşinen ödemek
kaydı ile. O günün İl Emniyet Müdürü Sayın Hüseyin Çapkın Bey de, bize yardımcı olmuştu. Ben
buradan Hüseyin Çapkın Beyin
Kulaklarını çınlatıyorum. O zaman bizim programa Haydar Kaya da destek
vermişti ve katgıda bulunmuştu. Düşünüyorum da, Gaziantep
Büyükşehir Belediyesinin koskoca konferans salonunu ücretli biletlerle nasıl
doldurmuşuz? 4 Ocak 2007 tarihinde Gaziantep Kültür Sanat ve Edebiyat “GASED’i
kurduk. Şimdiki GASED Başkanımız Kemal Polat, Tamer Abuşoğlu, Ali Atalar, ve
Hüseyin Toprak ile. Vali Yardımcısı Gökhan Veli Kişioğlu başkanlığında. İki
defa Türk Dünyasında Şairler buluşmasını yaptık. Ciddi anlamda. Rahmetli Bekir
Sıtkı Erdoğan, Cemal Safi, Azerbaycan’dan Prof. Dr. Tamella Aliyeva Abbashanlı,
Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı Abbas
Abdullah Hacaloğlu, Kıbrıs’tan Beste
Sakallı gibi isimleri çağırdık. Tüm masraflar GASED den olmak üzere.
Günümüzde
GASED’in şiir dinletileri oluyor da,
ücretsiz şiir dinletisine katılanların sayıları çok az denecek kadar. İnsanlar
mı değişti. Sanat ayağa mı düştü? Yoksa şiir okuyanlar baş ağrısı mı
yapıyorlar? Elbette bu konuda sorulacak soru gayet çok. Hem de oldukça
düşündürücü,
Dünya şairler
günü kutlaması programı bitti, akşamına bizi Rahmetli Tahir Siral kendi evine davet etti. Nadide Gülpınar, Ayşe
Ergün, O zaman Ankara Emniyette Başkomiser ve Küçükleri Koruma Şube Müdürü idi Ayşe
Ergün Hanımefendi. Tamer Abuşoğlu, İbrahim Halil Aycan, bir de ben. Çiğ köfte
yoğruluyor, Ayşe Ergün bize zaman zaman,
birer sıkım tat muayenesine getiriyor. Tahir Siral’ın udu eşliğinde kızı Orkide ve Aysun, bize şarkı
söylüyorlardı. Program bir aile ortamıydı. Zaten biz hep ve her zaman biri
birini seven ve sayan birer aileyiz. Sahnede mikrofonu, mikrofonik ve güzel sesi
ile Kemal Polat ve Emine Öksüzoğlu
paylaşıyorlardı. Program bitti, İbrahim Halil Aycan saz çalıp, türkü söylemek
üzere sahneye çağırıldı. Aycan bir türkü çaldı ve söyledi, sahne alkıştan
yıkılıyor. Ne yazık ki, Aycan “Ben sadece bir türküyü çalıp söyleyebiliyorum”
dedikten sonra, alkış daha da yükseldi. Çalıp söyleyeceği türküler çoktu. Ben
de zaman zaman kendisini dinlediğim için biliyordum. Fakat neden başka türkü çalıp söylemedi? Onu da
bilemiyoruz. Ney di o günler?. Biz
ne o gençliğimizi, ne de o günleri geri getiremiyoruz. Şu anda geçmişi
gözlerimin önüne getirince, oldukça duygulandım. Bir hüzün sardı yüreğimi.
Daha sonra
Prof. Dr. İmam Hüseyin Filiz Beyin Rektörlük döneminde, Yılmaz Kılınç Hocamızın
Gaziantep Üniversitesinin Kültür Müdürlüğüne vekalet ettiği dönemlerde,
Gaziantep Üniversitesinde önemli etkinliklerimiz olmuştu. Yukarıda adı geçen
kişilerle. Cahit Külebi’nin de, davetli olduğu, ve Doç. Dr. Behiye köksel
Hocamızın da katıldığı programlar
yapılmıştı.Gaziantep Üniversitesinin o günlerdeki bahar şenliklerine hep
davetli olurduk. Yılmaz kılınç Hocamız bize bahar şenliklerinin programını ve
ekinde de davetiye kartını gönderirdi. O güzel
günleri de unutamıyorum.Yılmaz Kılınç Hocamızın da, kulaklarını çınlatıyorum
buradan.
Devamında Ankara Üniversitesine bağlı Tömer’in etkinliklerine katılmıştık. O Zamanlar TÖMER
Gaziantep Şube Müdürü Özcan Yılmaz idi.Tömer’in yayımlamış olduğu ALLEBEN
Dergisinin 4,5 yıl yazı kurulunda bulunmuştuk. Ben, Tamer Abuşoğlu, Doç. Dr. Behiye
köksel, Prof. Dr. Erdal Ceyhan, Kemal Polat ve Dr. Abdulkadir Tanrıverdi, İbrahim Ethem Endez.
Öğretmen evinde imza günlerimiz,olur du.
Yine Büyükşehir Belediyesinin konferans salonunda şiir dinletisi,
folklör oyunları ile etkinlikler yapmıştık.Yurt içinde şiir yarışmalarımızda
jüri üyeliği yapıyorduk. Mikrofonlarımızda hep Kemal Polat Bey olurdu. O zaman birkaç
sanat adamı, sanat adına güzel işler yapmaya çalışıyorduk. Ben yaşadıkça
kalemim durmaz. 1976 tarihinden bu yana yazıyorum ve yazmaya devam edeceğim.
1998 tarihinde Karacaoğlandan günümüze
kadar Antep üzerine yazılan şiirleri derledim ve Halit Ziya Biçer ağabeyimin
yardımı ile kitaplaştırdım. 2003 Tarihinde “Gaziantep’te Kültür Sanat ve
Edebiyatta İz Bırakanlar” adlı eserimi Şahinbey Belediyesi 2000 adet bastırıp
bütün okullara ve Üniversitemizin hocalarına imza karşılığı takdim ettiler. Kitabın
sunuş yazısı Rahmetli Ülkü tamerin kaleminden çıkmıştı. Burada zamanın Şahinbey
Belediye Başkanı Yaşar Ağyüz’e de teşekkür edip kulaklarını çınlatmam
gerekiyor. Ayrıca 1 Öykü, 2 Antoloji, 2 Araştırma ve 14 Adet şiir kitabı
yayımladım. Sağolsun Gazi Kültür AŞ nin Kurucusu ve Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar Hocamız da, “Ahmet Ayaz, Hayatı-Eserleri-Edebi Şahsiyeti”
başlığı altında 390 Sayfalık bir kitabımın hayata geçmesine vesile oldu.
Yukarıda da, dediğim gibi. Yazacağım ve
yazmaya devam ediyorum. Ömrümün yettiği kadar. “Yazmak ölümün elinden bir
şeyler koparmaktır “ demişler. Ben de hala ölümün elinden bir şeyler koparmaya
çalışıyorum. Kültür, sanat ve edebiyat adına. Bakınız, ulu önderimiz Gazi Mustafa
Kemal Atatürk ne diyor? “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından birisi kopmuş
demektir”.diyor. İşte size son söz. Ben bu kadar yeter derken, Kültür-sanat ve Edebiyatta, Dünya
klasiklerinin ön sıralarında yer almalıyız, diye düşünüyorum ve aşağıya bir
şiirimi alıyorum.
CAN GÜLÜM
(Sevgili Eşime)
Can gülüm;
Sen bir şiirsin;
Ruhuma ayet okuyan.
Ve sevda dokuyan,
Nakış nakış.
…
Yıkanmış meleksin;
Yunus suyunda.
Mevlana saklanmış,
Mısralarına.
…
Gözlerin muamma,
Kaşların Elif.
Elham okunuyor,
Dudaklarında…
…
Can gülüm;
Sen bir şiirsin,
Ezbere sığmayan…
Ahmet AYAZ