Online Üye
Online Ziyaretçi
İnternet üzerinden yazılan yazılar, kişilere ne derecede faydalı olmaktadır. Yazılan yazılar okunurken, ders alabilen var mıdır? Yazan, eminim bu işi para için yapmamaktadır, yahut şöhret olmak için yahut ben her şeyi bilirim, herkesten iyi yazarım ispatı içinde değildir. Mesele, kabiliyetin olduğu ve İslamın “İyiliği emretmek kötülükten men etmek!” düsturunu kişilere yaşatabilmekte…
Peki, o kadar kaynak ve bir o kadar da arama motoru ile bilgilere ulaşmak varken, neden bu yazılanlar okunur? Bunu ben şöyle anlıyorum, her çiçeğe gidip binbir zahmetle bal üreten arı gibi olmaktansa, yaptığı bala para verip, ona bakmak yahut onu tatmak bize çok daha kolay geliyor. Bir bilgiyi toparlamak ve kaleme almak gerçekten zahmetli, üstelik bu bilginin zenginliği için verilen zaman ömürden gidiyor ve oldukça değerli…
Bugün bir arkadaşım Facebook’ta paylaşım yapılan konuların, kişiler tarafından okunmadığı ve bu paylaşımın zaman kaybı olduğunu vurguladı. Kendi değerleri ölçüsünde haklı da olabilir ama Bu medya sitesine girenlerin çok azı kendini beğenmiş ve en iyiyi ben yazarım diyebilir. En azında kısa mesajları genele baktığımızda okunma aralığı çok yüksek, uzun mesajları ise deneme türünün verdiği doyumsuzluğu bilen okurlar ki, çoğu gençler, okumaktadırlar. Zaten deneme yazan kişilerin hedef kitlesi de gençlerdir. Gençler okuyacak, doğru hedeflere en kısa yoldan ulaşacaklar bu sayede, deneyim hazinesinde!
Okunsun, okunmasın bence herkes yazmayı denemelidir, en azından deneme türlerini… Bu sayede toplum dinamiğinin ne olduğunu herkes görebilecek ve bu anahtarla açılması gereken gönül kütüphanelerine ulaşılabilecektir. “Oku” emrini bilmeyen kişi zaten okumayı bilemez ve onu bilse de yaşayamaz. Yazarlar çok okur ve bu okuyuşun türevleri, şiir olur, roman olur, deneme olur… Okuyup, okuduğunu anlayan ve tefekkür eden kişi, her kelimesinde başka boyutun içinde dolanır durur, her kelimeyi yazarken yaşar. Zaten böyle olmasa, nasıl okuyan tatmin olabilir ki…
İnsan yazdıkça bir nevi kendine terapi de yapar. İçinde bulunan tüm negatif dinamiğin ve fırtınanın dışına çıkar. Bu çıkış ona acı verse de, görünen eser onu mutlu eder. Bu eseri okuyanın verdiği beğeni ve yorumları ile yaşadığı tüm yorgunlukları unutturuverir bir anda… Faydalı olmuştur, yaşadığını hisseden kişilere ulaşmıştır. Onlarda bundan ders alıp, huzurun ilacına ulaşmışlardır.
İki ayrı denklem eşitsizliği birbirine eşitlenerek çözüme ulaşır böylece!
Saffet Kuramaz