Bir caddenin gürültüsü,
Bir otobanın uğultusu,
Çakıllı bir yolun hırıltısı.
Her şeye tanık, 
Başkadır kaldırımların nefesi.


Sen yürürsün,yol biter
Ben yürürüm, taşların arasına fikrim değer
Bir tohumdur bıraktığım, kaldırımlarda 
Filizlenip evime vazolarda gelen.
Farklı semtlerde
Farklı kaldırımlarda dolaşıyorum
Biraz da korunaklı kılınmaya çabalanmış,
Şu kaldırımlar!
Temel taşında umudun yeşerdiği,
Gönlü geniş kaldırımlar.
Kimsesizlerin evi olmuş,
Trafikten ürkenlerin izi olmuş,
Kalabalıktan sığmayanların yediği küfür olmuş,
Çocuklarımızın itinayla yürümeye tembihlendiği yer olmuş,
Ayrılıkların, kavuşmaların şahidi olmuş,
Beklenilen duraklar olmuş.
Ne çok şey olmuş şu kaldırımlar!

Gündüzü,gecesi farklı alem
Güneş batana dek, rengarenk
Mozaik taşlarda ümidin resmi.
Lakin karanlık düşünce şehre 
Kaldırımlarda bir adım yukarı,
Görünmeyen yaşamlardan gam ve keder.
Serpiştir yokluğunda kimselerin,
Yaşamaya dair içine işlemişleri.
Oysa geceleri insanlar bu kaldırımlarda,
Serzenişler edinip avunuyor içkilerle,
Kimlerin eline kan değiyor kaldırımlarda?
İç sesinle bastır bu sesleri,
Namluya ümidi geri getir.

Yaşamak, hayata dair her zerrede bir mana,
Her sözde,
Her varlıkta,
Her acıda,
Her seste 
Ve her bakışta aramak gerek bir rana. 
Bu arayışa vesile kılınmış bir harita, 
Bazen soluk almak için,
Bir nefestir kaldırımlar.

Büşra KANKURT
( Kaldırımlar başlıklı yazı Kankurt tarafından 26.08.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.