Yıllara geçtikçe insanoğlu da hızlanıyor... Hızlanıyor hızlanmasına da
başına da bir dolu belalar, kazalar geliyor. Hızlı yaşamak şimdiki gençlerin en
büyük tutkusu, hele de ceplerinde para bolsa, değmeyin keyiflerine... Sabah
kahvaltısını Atina'da yapıp, öğlen yemeğini Roma da yeyip, akşam da İstanbul'un
meyhanelerinde arkadaşları ile tekrar buluşuyorlar...
Araba tutkusu, sürat motoru tutkusu hemen hemen hepsinde bir alışkanlık
haline gelmiş. Sadece onlar olsa iyi, her türlü kötü alışkanlık da peşinden
geliyor. Sigara, alkol artık rutin şeyler. Esrar, hap, her türlü uyuşturucu ve
çarpık ilişkiler almış başını gidiyor... Hayır içten içe çürüyorlar da farkında
değiller... Sonra da kırkını bile bulmadan hayatları sönüyor ya da sakat
kalıyorlar...
Hayır nedir derdiniz, son model arabalarınız ile iki yüz kilometre sürat
yapıyorsunuz, hem kendi canınızı, hem de başkalarının canını tehlikeye
atıyorsunuz? Genç ölürsünüz ama cesediniz o meşhur sanatçı James Dean gibi
yakışıklı olmaz, diyeyim size... Sonra analarınız, babalarınız, akrabalarınız
yerle bir olurlar sizin yüzünüzden...
Şunu unutmayın her türlü uyuşturucunun, kaçak sigara ve kaçak içkinin arkasında
mutlaka yasa dışı örgütler vardır. Siz yarı fiyatına marka sigara alırsınız
belki, sizin yüzünüzden orada bir iki Mehmetçik şehit olur gider... Ölüm
hepimize hak, hepimizin değişmez alın yazısı, tarihini bilmediğimiz bir zamanda
gerçekleşecek olan. Kendinizi yıpratmayın bir an önce öleyim diye, dünya her
şeye rağmen yaşanılır bir yer yine de...
Bir ana baba için, çocuğunun uyuşturucu ile ya da alkol komasına girip de
ölmesinden daha acı bir şey yoktur. Ailelerinize azıcık mutluluğu, sizin ile
beraber, sağlıklı bir hayat sürmeyi çok görmeyin... Orta yol, itidal, hayatta
tutulabilecek en güzel yoldur. İfrat ve tefritten kaçınmak sizi ve ailenizi de
daha güzel günlere ulaştıracaktır...