Önünde kilometrelerce kuyruk, hangi lüks araba olsa yahut külüstür bir araba, aynı hızda aynı hizada… Hepside aceleci, birisi güvenlik şeridinden ısrarla çok önlere geçmek için basıyor hıza! kimse sırasına razı değil nedense… Güneş herkesi eşit şekilde yakıyor, terler alından aynı anda akıyor, camda küçük bir çocuk merakla yandaki arabaya bakıyor… El sallıyor, ilgilen benimle diyor adeta. Yanda ki arabada yüksek sesle müzik başlıyor o anda, sesi sanki o çocuğu haşlıyor, çocuksa gülücükleri ile şoförü taşlıyor… Birden akıyor yol, yanda ki çocuk görünmez oluyor. Hala müzik bangır bangır çağlıyor…


Trafik lambaları görünüyor, yeşille geçiliyor. Fakat o da ne, başka bir trafik lambasından dolayı araba kuyruğu devam ediyor. Yandaki arabada ki çocuk yine görünüyor. Öylesi sevmiş ki çocuk, şoföre yine el sallıyor samimi bir şekilde… Şoför bunalmış, ancak görmezden gelmeye çalışıyor. sanki içinden, “Nasıl oldu da bana yetişti bunlar!” der gibi… O kadar acele etmiş, ama aynı hizadaydı işte! Onca becerisine! rağmen, saygısızlığına rağmen, yaptığı bu eylemin boşa gidişine üzülür gibi… Kızar gibi… Köpürür gibi…


Bu bir kaç ışık devam ediyor… Zaman geçmiş, güneş kendini unutturmaya başlamış. Gündüz geceye mayalanmış… rüzgar tek tük bulutun yerini değiştirir olmuş!  Varmış hedefine sonunda!


Her açıldığımız yolda sınav var. Her açılan gemide bile, Titanik gibi zorlu sınav var. O zorlu sınavda ben her şeye yeterim diyen, her teknolojiyi üretir ve sahip olurum diyen, günümüz kabadayıları var. O Kabadayılar S-400 füzelerine güvenir, F-35 uçaklarıyla gezinir… Attıkları bombalarla tövbe haşa, ben Allah’ım deyip işte, eğer istersem nasıl can alırım gösterisi yapıyor. Hiç düşünmüyor onun gittiği yerde, rüzgarda, o rüzgarın fırtınası da, her doğası da Allah’ın emrinde… O kendini büyük zanneden ile attığı bombayı yiyen küçük çocuk, aynı yolda arabada gidiyorlar aslında. Birbirlerine ne zarar verirlerse, o yoldaki kadar olabilir ancak. İkisi de evinin yolunu bulur karanlığın başlangıcında… Her niyet döner dolaşır, kişiyi bulur büyüyerek sonunda… Yaşasın zalimlere cehennem, yaşasın iman sahibine tövbe oluyor merhem. 


Saffet Kuramaz

( Günümüz Kabadayıları başlıklı yazı safdeha tarafından 23.08.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.