Meftundur, müpteladır, hayrandır gül yüzüne,
Ne olur şu mecnunun, birazcık gül yüzüne.
Yaşıyor gece gündüz, hayalinle, düşünle,
Sevindir bir kerecik, mest eden gülüşünle.
Esirgeme ilgini, görmez misin muhtaçtır,
Senin tek bir selamın, onun için ilaçtır.
Aldırmazlık edip de, bigâne kalma öyle,
Gözlerine bakarak güzel bir şeyler söyle.
Hal-hatır soruver de, bari gönlü hoş olsun,
Geçiversin kendinden, bırak da sarhoş olsun.
Hülyalı bakışına, lütfet, muhatap olsun,
Karanlık gecelerde ışıyan mehtap olsun.
Tutuver ellerinden, yorgun,
argın, bitaptır.
Takatini tüketen, sevda
denen girdaptır,
Çırpınıp dursun deme,
deme ki ona haktır,
Malihulya ehline böylesi
müstahaktır!
Aşkın yeri gönüldür, hesap
kitap ne bilir,
Cemre gibi düşer de, başa
gelen çekilir.
Yanar durur sürekli, harlanır
her nefeste,
Naçar kılar yüreği, gönül
denen kafeste.
Pervaneler koşar ya,
yansa bile ışığa,
Onda ne buldun diye, sorulur
mu aşığa?
Hele bir kez görmüşse,
kumral sarı telleri,
Nasıl esmez bağrında,
sevdalığın yelleri?