Meftundur, müpteladır, hayrandır gül yüzüne,

Ne olur şu mecnunun, birazcık gül yüzüne.

 

Yaşıyor gece gündüz, hayalinle, düşünle,

Sevindir bir kerecik, mest eden gülüşünle.

 

Esirgeme ilgini, görmez misin muhtaçtır,

Senin tek bir selamın, onun için ilaçtır.

 

Aldırmazlık edip de, bigâne kalma öyle,

Gözlerine bakarak güzel bir şeyler söyle.

 

Hal-hatır soruver de, bari gönlü hoş olsun,

Geçiversin kendinden, bırak da sarhoş olsun.

 

Hülyalı bakışına, lütfet, muhatap olsun,

Karanlık gecelerde ışıyan mehtap olsun.

 

Tutuver ellerinden, yorgun, argın, bitaptır.

Takatini tüketen, sevda denen girdaptır,

 

Çırpınıp dursun deme, deme ki ona haktır,

Malihulya ehline böylesi müstahaktır!

 

Aşkın yeri gönüldür, hesap kitap ne bilir,

Cemre gibi düşer de, başa gelen çekilir.

 

Yanar durur sürekli, harlanır her nefeste,

Naçar kılar yüreği, gönül denen kafeste.

 

Pervaneler koşar ya, yansa bile ışığa,

Onda ne buldun diye, sorulur mu aşığa?

 

Hele bir kez görmüşse, kumral sarı telleri,

Nasıl esmez bağrında, sevdalığın yelleri?

 

( Anla Artık başlıklı yazı halisi tarafından 16.08.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.