Rahmetli Özal'ın izlediği değerli politikalarla, döviz nedir öğrendik. Dövizle borç verir olduk, döviz alıp satar olduk. Bir malın değerini dövizle kıyasladık. Düğün oldu, gelinin başından binlerce bir dolar döker olduk, gül yaprağı yerine. Bu yüzden yurt dışına gitsek, gördük ki, Liranın bir değeri yok. Lira versek o ülkenin dövizini veren yoktu. Ne zaman Liradan 6 sıfırı kaldırdık, Arabistan'ta bile hac ya da umreye gidenler, TL’ in Riyal’e çevrildiğine tanık oldu. Artık paramızı riyale çevirip ya da başka bir döviz alıp bu ülkeye gitmeye gerek kalmadı. Liradan altı sıfırın silinmesi, TL’ye itibar kazandırdı, ekonomiye de…


Serbest piyasa dedikleri ve global dünyanın olmazsa olmaz borsa hareketleri, yabancı yatırımcının ülkemize girmesine neden oldu. O kadar büyük miktarda paralar borsaya girdi ki, bu potansiyeldeki paranın çekilmesi ya da girmesiyle döviz üzerinde oyunlara ortam sağlandı. Bu yabancı yatırımcı parasını çektiği zaman borsa düştü, döviz yükseldi. Parasını borsaya yatırdığı zaman döviz düştü, borsa yükseldi. Bunun sonucu olarak, Milli Para’da ani değer yükselişlerine ve düşüşlerine zemin hazırladı. Yabancı yatırımcı, paradan para kazanmak, gerekirse ülkemde siyasi bir krize neden olacak döviz yükselişlerine neden oldu. Ülkemize paranın girmesi ekonomiyi canlandırırken, diğer yandan böylesi riskleri ortaya çıkardı. Buna karşı mücadele yolları mutlaka alınıyordur, alınmalıdır. 


Döviz girmeden önce, yani serbest bırakılmadan önce, teknolojik refah seviyemiz çok düşüktü. Kıymayı bile koyacak buzdolabımız, çamaşırı yıkayacak makinemiz, televizyon seyredecek cihazlarımız yoktu. Elektronik nedir bilinmiyordu. Rahmetli Özal ile, gümrük kapıları açıldığında, bu tür cihazlar ülkemize girmesi serbest bırakıldı. Bunlar girerken yerli üreticelerde ortaya çıktı. Taksitle nasıl mal alınır öğrenir olduk, bankadan kredi kartı kullanmaya başladık, telefon sayısallaşınca her eve telefon girdi. Bugün gelinen noktada ülkemde neredeyse köylü kalmadı, köy ürünlerinin ithal edilir hale geldiğini gördük. Hayvancılık, tarla ürünlerini dışarıdan almaya başladık. Ancak bunun tersi olarak, teknolojide çağ atladık. Teknoloji ürünlerini ihraç eder olduk. Ülkemde dışa açılım öyle hızlı oldu ki, dünyanın bir çok ülkesinde Türkiye’de üretilen zengin çeşitlilik içindeki malları görür olduk. 


Bu güzel bir gelişmedir elbette. Ama global ekonomi trendinde ticaret savaşları da büyük problemler üretmeye başladı. Son dövizin yükselişi buna örnektir. Amerika, kendi milli parasını kullanarak, karşılıksız basarak, öylesi bir müdahalede bulundu ki, birdenbire cebimizde ki Milli Paranın değeri düşüverdi. Kimse piyasadaki doların karşılığı var mı diye sormuyor. Dolar öylesi kullanılır bir para ki, adamlar bunun önemini biliyor. Biz bu parayı nasıl gümrükleri açarak ülkemize girişine izin vermişsek, yine girişini de yeniden yasaklayabiliriz. Milli Parayı kullanmak ülkemizin olmazsa olmazı olabilir. Kimsenin cebinde döviz olmaz, döviz büroları kapatılır. Kişi yurt dışına çıkacaksa, gider Merkez Bankasında yurt dışı çıkış belgesini gösteren belge ile dövizini alabilir.  Eğer kişinin ithalat yapma izni var ise, ona döviz almak için izin verilir. Kişi Milli Para ile borçlanır, borç verir, taksitlendirilir de… Paranın değerinin düşmediği bir ortamda Milli Para niçin kullanımasın ki… Bizim dövize mi ihtiyacımız var. Döviz üzerinden para kazanılmasının önüne bir an önce geçilmesi lazımdır. Yabancı paranın tahakkümü devam ettikçe, biz aşağılık kompleksinden kurtulamıyoruz.  Ülkemize gelen yabancının dilini konuşmak için hala yarışırız haldeyiz, Yabancıyı Türkçe konuşmaya zorlayamıyoruz. Bu arada ülkemize gelen yabancının döviz bozdurması için kaldığı otelde yahut hava limanlarında, yalnız yabancılar için pasaportunu göstermesi suretiyle dövizini bozduracağı döviz bürosu bulundurulabilir. 


Milli Para’ya dönme zamanıdır zaman. Artık dövizin tahakkümünden kurtulmalıdır. Dövizle, bize diz çöktürülmeyeceğini görmelidir yabancılar… Neden ürettiğimizi ucuza satalım ki… Neden Milli Paramızı vererek döviz alalım ki…


Saffet Kuramaz 

( Döviz Yerine Milli Paramızı Kullanalım başlıklı yazı safdeha tarafından 16.08.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.