Türkçe ,Türk dilinin belirli dönemlerinde gelişmeler gösteren ayrı lehçe , şivelerinin bir araya gelerek oluşturdukları dillerin ortak adıdır.Yani çeşitli Türk boylarının konuştukları dile Türkçe denir.
Türk dili konuşur sayısı bakımından dünyadaki 10 büyük dilden bir tanesidir.Avrupa'dan Uzak Doğu'ya , Sibirya'dan Hindistan'a , Orta Asya'dan Kuzey Afrika'ya kadar uzanan büyük bir sahada yayılmış bir dil olma özelliği göstermektedir.
Türkçe'nin ilk yazılı belgeleri 7. yüzyılda diktirilen Köktürk(Orhon) kitabeleridir. Türkçe'nin ne kadar gelişmiş ve çok eski bir dil olduğunu göstermesi açısından Orhon abideleri çok önemlidir.Yazıtlar ilk nutuk özelliği taşımasının yanı sıra devlet yönetimi bakımından önemli bilgiler verir .Yani anıtlar aynı zamanda bir siyasetname özelliği göstermektedir.Köktürk yazıtları Türkçe'nin ilk alfabesi olan Köktürk alfabesiyle işlenmiştir.Kullanılan dil ise oldukça sade bir Türkçedir.Yabancı kelimeler yok denecek kadar az bulunmaktadır.
Türkçe'nin ilk yazılı eserleri Türklerin Karahanlı devleti döneminde İslamiyetle tanışmasıyla başlamıştır.Türkistan'a gelen din adamları neticesinde bir çok İslami eser de kaleme alınmıştır. İşte Karahanlı Türkçesiyle oluşturulan Kutadgu Bilig , Divan-ı Hikmet , Atabetül Hakayık Divan-ı Lugatit Türk bu eserlerin başlıcalarıdır.Eserlerde İslam dininin kuralları , devlet yönetimi , ideal insan , ilahi aşk , peygamber sevgisi gibi konular daha çok işlenmiştir.Eserlerin bazılarının yazılış amacı ise Türkçe bilmeyen Arap kavimlerine Türkçe'yi öğretmek ve aynı zamanda Türkçe'nin Arapça kadar zengin ve güçlü bir dil olduğunu göstermektir.Eserler genellikle duru bir Türkçeyle yazılmıştır.
Selçuklu ve Osmanlı imparatorlukları zamanında Türkçe'nin gelişimi yavaşlamıştır.Eski Türkiye Türkçesi devri de diyebileceğimiz bu dönemde Arap ve Fars etkileri oldukça fazladır. Pek çok yazar , şair eserlerinde Türkçeyi kullanmak yerine Arapça ve Farsçayı kullanmışlardır.Böylece Türkçe edebi ve resmi dil olmaktan uzaklaştırılmıştır.
1920'lerin Türkiye Cumhuriyetinde Türkçe için pek çok çalışma yapılmıştır.Türk Dil Kurumu kurulmuş , dil komisyonları oluşturulmuş.Atatürk de Türkçe için seferberlik ilan etmiştir. Dil çalışmalarına katılmış .Hatta Güneş Dil Teorisini bizzat savunmuştur.Arap alfabesinden vazgeçilmiş.Türkçe'nin gramer yapısına gayet uygun olan Latin alfabesine geçilmiştir.
Günümüzde ne yazık ki Türkçe için gereken önem verilmiyor.Hangi şehre , sokağa, caddeye ,markete, mağazaya giderseniz gidin karşınıza Arapça ve İngilizce tabelalar çıkmaktadır.Bu maalesef Türkçe'nin yozlaşmasına hatta katledilmesine yol açmaktadır .Ne yapıp zaman kaybetmeden Türkçe'yi yabancı dillerin esaretinden kurtaralım.Vakit henüz geç değil!
