Makale / Güncel Makaleler

Eklenme Tarihi : 7.08.2018
Okunma Sayısı : 1775
Yorum Sayısı : 9
Günün Yazısı

Bu Yazı 8.08.2018 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.


Yazının  başlığı  sizlere  acayip  gelmiş  olabilir.  Dolayısıyla  da  sorabilirsiniz  ''  Aptala  aptal  demek  aptallık  mıdır?''  diye. 

Aptala  aptal  demek  elbette  aptallık  değildir  ama  bir  aptala  aptal  derken  kendiniz  de  aptallık  yapıyorsanız  işte  bu  durumda  aptal  dediğiniz  kişi  sadece  aptalken  siz  katmerli  bir  aptal  olursunuz.

Şimdi  nereden  çıktı  böyle  bir  muhabbet?

Hemen  anlatayım:

Geçenlerde  vatandaşın  biri  bir  video  paylaşmış.  Videoda  herkesin  Mahmut  Efendi  olarak  bildiği  İsmailağa  Cemaati  şeyhinin  oldukça  genç  olan  ( 15 - 16  yaşlarında  bir  tıfıl ) ama   diğer  müritlerin  ağzının  içine  baktığı  bir  vaizi  bir  şeyler  anlatıyor.  Anlattıkları  aynen  şöyle:

''Gözümüzün  nuru  Efendi  Hazretlerinin Bursa  Uludağ'da  bulunduğu  sırada onunla  aynı  mekanı  paylaşma  şerefine  nail  olmuş  bir ihvan  kardeşimiz  şunları  nakleder:''

''Efendi  Hazretleri  2005 yılında  istirahat  için  Bursa  Uludağ'a  gitmişti. Çarşambayı  perşembeye  bağlayan  gece  gökyüzünde  dolunay  vardı. Efendi  Hazretleri  o  gece  balkonda  yatmak  istediler. Tüm ısrarlara  rağmen  içeri girmek  istemediler  ve  o  gece  balkona  bir  yatak  serildi. Sabah  olmuştu.  Hatme  Hace  yapmak  üzere  toplandık.''[*]

[ * Hatme-i  Hacegan: Nakşibendi  tarikatında  bir  tür  zikirdir.  Genelde  ikindi  veya  yatsı  namazından  sonra  yapılmakla  beraber  tarikatın  değişik  kollarında  diğer  vakit  namazlarından  sonra  da  yapılır. ]

''Efendi  Hazretleri  çok  sevinçliydi  ve  yüzü  ay  gibi  parlıyordu. Kendisi  bambaşka  bir  alemdeydi. Efendi  Hazretlerimiz  o  sabah  bizlere  Allah-u  Telanın  aydan  tecelli  ettiğini ( Kendisini  gösterdiğini) sabaha kadar  uyuyamadığını ve  ayı  seyrettiğini  anlattı  ve  devamında  şöyle  buyurdu: ''Allah-u  Teala  dilerse  ayda  tecelli  eder, aydan  kula  gözükür, ay,  yıldız,  koca  güneş,  bunların hareketlerinden  neler  oluyor  neler...Büyük  işleri  Mevla  başımızdan  yürütüyor hiç  haberimiz  yok''

Videonun  hepsi  bu  kadar.  Videodaki  o  tıfıl  oğlan mutlaka  başka  şeyler  de  anlatmıştır  zira  bunlar  mikrofonu  kaptılar  mı  insanları  bayıltıncaya  kadar konuşmadan  kolay  kolay bırakmazlar. Şeyhin  müridleri  mübarek  şeyhlerinin  gösterdiği  keramet  karşısında  haşyet ve  hürmetten  bayılırken  mürid  olmayanlar  eğer  böyle  bir  konuşmayı  dinlemek  mecburiyetinde  kalmışlarsa  sıkıntıdan  veya  öfkeden  patlarlar.  Ancak  mevcut  videoda  tıfıl oğlanın  konuşmasının  sadece  bu  kadarı  var.

Yüce  Rabbimiz  özellikle  de   ay  dolunay  halindeyken, aydan  bizlere  kendisini  gösteriyor  ama  bizler  maalesef  Mahmut  Efendi  mertebesinde  olmadığımız  için  göremiyoruz  Rabbimizi.  Bu  arada  Mahmut  Efendi  de  en azından  müridlerine  ''  Bu  gece  sabaha  kadar  uyumayın.  Dikkatlice  aya  bakın.  Rabbimiz  aydan  tecelli  edecek.  Belki  içinizden bir  iki  kişi  de olsa  gören olur.''  Diye  hiç  kimseyi  uyarmıyor.   (Bunu  da  Mahmut  Efendi  gibi  bir  mübareğe  hiç  yakıştıramadığımı  anti  parantez  belirteyim)

Neyse..Videodan ve  videonun  bize  anlattıklarından bahsettim. Eeee  böyle  bir  video  sosyal  medyada  dolanır  da  ona  hiç  yorum  yazılmaz  olur  mu?

Millet  aynen  benim  gibi  boş  gezenin  boş  kalfası  olduğundan işi  gücü  zaten  ''  Ulan  birileri  bir  video  paylaşsa  da  şunu  şöyle  eleştirsem,  dalgaya  alsam ''  olduğundan  bir  sürü yorum  yazılmış  bu  videoya. 

Tabii  ki  bu  yorumlar  içinde  pek  çok  aklı  başında  yorumlar  var.  Ama  aklı  başında  yorumların yanı  sıra  direkt  o  tıfıl  oğlana  ve  şeyhine,  o  şeyhin  yolunda  ve  izinde  gidenlere  pek  çok  sövgülerin  olduğunu  söylememe  de  gerek  yok  tabii  ki. Yine söylemeye  gerek  yok,  pek  çok  yorumcu  tıfıl  oğlanın  söylediklerinin  tamamen  palavra  olduğunu  ispat  etmek  için  bir  sürü deliller  ortaya  koyma  telaşına  düşmüş. 

''Ulan  geri  zekalı ! ''  Hitabıyla  başlayan  bu  yorumlarda Kur'andan  ayetlerle  böyle  bir  şeyin  olamayacağından  tutun  da  Ay  Tutulması  ve  Güneş  tutulmasının  bilimsel  açıklamasına  kadar  her şey  var.

Vatandaşın biri  ise  bakmış  herkes  tüm  delilleri  ortaya  koymuş (!) Kendisine  söylenecek  söz,  ortaya  konacak  delil  bırakmamışlar  adeta.  Videoda  söylenenleri tekrar  tekrar  dinledikten  sonra  ''  Evraka (Buldum )''diye  donsuz monsuz sokağa  fırlamış.  Evet  gerçekten  de  hiç  kimsenin  dikkat  etmediği  müthiş  bir  ayrıntıyı  yakalamış (!) 

Heyecan  ve  mutluluktan  kalbi  durma  noktasına  gelen  bu  vatandaş  mahallenin  '' Bu  salak  böyle  çırılçıplak  sokak  ortasında  ne  yapmaya  çalışıyor?''  hayret  sorularına  aldırmadan  tekrar  evine  dönmüş  ve  bilgisayarının  başına  oturarak  tıfıl  oğlana hitaben  şu satırları  yazmış  yorum  olarak:

''  Ulan  geri zekalı !  O  devirlerde  evlerde  balkon  mu  vardı  da  senin  şeyhin  evinin  balkonunda yattı?''

Mutlaka sizler  de  bu  çok  çok  önemli  ayrıntıya  dikkat  etmediniz  değil  mi?

Herkes bilir  ki 2005  yılında  Bursa- Uludağ'da  insanlar  henüz  Yontma  Taş  devrinden  Cilalı  taş  devrine  bile  geçmemişlerdi.  Hatta rivayet  olunur  ki  o  yıllarda yani  bundan  on  üç  sene  önce  Bursa- Uludağ  ve  çevresinde  henüz  ateş  filan  da  icat  edilmediği  için  insanlar  avladıkları  hayvanları  pişirmeden  yiyorlardı. Ev  filan  zaten  yoktu.  Bir  iki  ensesi  kalın  çamur-saman  karışımı  bir  şeyler  yapmıştı  ama  tabii  ki  onlara  da  ev  denemezdi  ve  tabii  ki  o  evlerde  balkon  olması  da  on  üç  sene  öncesi  için  mucize  olurdu. 

Kısacası tıfıl  oğlan  çok  büyük  bir  hata  yapmıştı.  Eğer  işin  içine  balkonu  katmasaydı, hem  de  o  balkon 2005  yılında  üstelik  Bursa'nın  Uludağ'ında  bir  balkon  olmasaydı  söyledikleri  inandırıcı olabilirdi  ama  şeyhini  2005  yılında  Bursa'da,  Uludağ'da,  balkonu  olan  bir evde, balkonda  yatırınca  usta  bir  gözlemci ve müthiş  bir  tarih  bilgi  birikimine  sahip  olan  bu  vatandaşımızın  gözünden  kaçmamıştı  yalanı.  Dolayısıyla  da  kendi  hesabına  bir  çuval  inciri  berbat  etmişti.

Konuyu  güzel  bir  haberle  bağlayalım  mı? 

Boyuna posuna bakmadan  insanlara  bir  takım  saçma  sapan  mesajlar  verenler  için  de,  o  mesajlara  sözde  akıl  ve  uyanıklık  dolu  yorum  yapayım  derken  aptaldan  da  aptal  duruma  düşenler  için  de  bir  ilaç  geliştirmiş  değerli  bilim  adamları.  Yukarıda  resmini  gördüğünüz  ilaç bu  gibilerin  rahatsızlıklarına  çok  iyi  geliyormuş. Her  vatandaşın  cebinde  ya  da  çantasında  bulundurmasında  fayda  var.  Zira  bu  gibi  hastaların  ne  zaman,  nerede karşınıza  çıkacağı  hiç  belli  olmuyor.

( Aptala Aptal Diyen Aptal. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 7.08.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.